Son 10 yıldır bisiklet blog yazarı, son 5 yıldır ise bisiklet aktivistiyim. Onlarca kez belediye ile muhattab oldum, sayısız etkinlik düzenledim, bir çok çalıştaya bisiklet turizmi ve ekonomisi konusundan uzman ünvanı ile katıldım ancak ilk kez bir bisiklet derneğine üye oldum.
Dernek, benim için aynı değerleri paylaşan insanların ortak hedefleri için bir araya gelerek faaliyet yapması, toplum için yaptıkları faydalı şeyler konusunda çalışma programları hazırlayıp devlet desteği ile daha çok insana ulaşmaları hatta yerel yönetimin karar vericilerine yol göstermesi ve farkındalık yaratması demek.
Türkiye’de böyle bir bisiklet derneği bulamadım. Bisiklet için çalışan sivillerin birleşip, belediyenin muhattab almak zorunda kalacağı bir STK statüsü kazanamadığını görmek de oldukça üzücüydü. Hatta var olan bir kaç bisiklet derneğinin imajı oldukça kötü olduğu için onlara yaklaşmak bile “arkamdan konuşulması” için yeterliydi.
Geçtiğimiz hafta, Milano‘da bisiklet turizmi üzerine bir sunumu izlemek üzere bisiklet dostu Bianchi Cafe’de bisiklet federasyonunun bir etkinliğine katıldım. Etkinlik sırasında dernek tarafından masanın üzerine bırakılan 2017 yılı programını inceledim. Sunum biter bitmez, derneğe yıllık üyelik aidatını ödedim ve Milano Bisiklet Derneği – Ciclobby’ye üye oldum.
48 sayfadan oluşan 2017 aktivite listesinde bulunan etkinliklere, konferanslara ve şehir tanıtım turlarına katılmak için sabırsızlanıyorum.
Size bisiklet derneğine neden üye olduğumu anlatacağım. Belki bisiklet derneği kurmak isteyenlere veya zaten bir dernekte çalışanlara ilham verebileceğini düşünüyorum.
Neden Bisiklet Derneğine Üye Oldum?
Bisiklet derneğine üye olunca ne oluyor:
1- Bisiklet kazalarına karşı sigortalandım
2- Bisiklet kullanırken trafik kazası geçirdiğimde dernek bana hukuki danışmanlık ve destek hizmeti sunuyor. Kaza yüzünden bisikletim kullanılmaz duruma geldiyse, yeni bir bisiklet temin edinceye kadar bana ücretsiz bir bisiklet veriyor.
3- Bisiklet derneği tarafından hazırlanan aylık bisiklet dergisine abonelik veriyor.
4- Dernek tarafından organize edilen sanatsal ve kültürel faaliyetlere ücretsiz katılabiliyorum.
5- Dernek tarafından düzenlenen günübilirlik gezilere, kısa-uzun bisiklet turlarına katılabiliyorum.
6- Dernek binasında düzenlenen bisiklet bakım&tamir eğitimlerine katılabilir, derneğin bisiklet atölyesini kullanabilirim.
7- Dünya’da ve İtalya’da bisikletle ilgili gelişmeleri eposta adresime gelen düzenli maillerden takip edebilirim.
8- Derneğe destek veren bisiklet mağazaları, bisiklet dostu cafe ve otellerden özel indirimli ürün ve hizmet alabilirim.
9- Üye kimlik kartımla birlikte bana hediye edilen reflektör yeleği kullanabilirim (ama siz çok iyi biliyorsunuz kullanmayacağım.Sebebi işte burada)
10- “Belediye onu yapmıyor, bunu yapmıyor” diye kendi kendime söylenmek yerine ayda 10 TL ödeyerek destek verdiğim sivil toplum örgütü bisikletliler için altyapı ve hizmet konusunda çalışabilecekler.
Lobicilik faaliyetlerini birilerinin yapması lazım, bunu ben yapmıyorsam, başkasının yapmasına yardımcı olmam çok doğal.
Bisiklet Derneği üyelik ücreti ayda 10, yılda toplam 120 TL. Gün boyunca nelere kaç para harcadığımızı düşündüğümüzde, bu paranın gerçekten çok küçük bir miktar olduğunu fark ediyoruz. Derneğe üye olmaya karar verdiyseniz işte şimdi sizi daha zorlu bir seçim bekliyor. Hangi bisiklet derneği? Dernek yok mu? O zaman neden bir bisiklet derneği kurmuyoruz?
Güzel bir yazı Pınar hanım.Bize başka bir ülkeden,bir derneği anlatmışsınız.Teşekkür ederim.İster istemez ülkemizdeki dernekler ile karşılaştırmak durumunda kaldım.Ne kadar farklı,doyurucu,koruyucu ve öğretici.Detayları ilede anlatmışsınız.Böyle bir dernek Türkiyede olsa ben her ay 100 lira aidat öderim.Burda dernekler bizi yoruyor.Bir meslek odasının üyesi olarak orda bile çok yoruluyoruz.Üremiyor fikirler,projeler.Bir bakıyorsunuz bir arpa boyu yol alınmamış,üzüntüsü ve yorgunluğuda cabası.Tekrar teşekkür eder,paylaşımlarınızın devamını diliyorum.