Bisikletli ulaşımı destekleyen ve kentleri uygun koşulların oluşması için yeniden tasarlayan şehirlerin başarılı çalışmalarından örnek alınarak, deneme yanılma yöntemi ile vakit kaybetmeden sürdürülebilir projelerin hayata geçirilebileceğine inanıyorum.
Her şeyi bilmek zorunda olmadığımızı kabul edersek, ancak o zaman öğrenmeye başlayabiliriz. Hatta gerçekten iyi projeler yapma becerisi kazanana kadar bence başarılı uygulamaları taklit etmekte hiçbir sakınca yok.
Bisikletin ulaşım aracı olarak varlığını kısa bir süre önce fark eden, kısa vadede Danimarka veya Hollanda olamayacağını bilen ama yine de çok çalışan ABD‘den sekiz örneği bence taklit edebiliz.
Bisiklet için Güvenli Kentler ve Uygulamaları:
- Kavşaklarda bisiklete öncelik
Kavşaklar, motorlu taşıt ve bisikletler için çarpışmalarının en sık yaşandığı yerlerdir, bu yüzden Salt Lake City, ülkedeki ilk “güvenli bisiklet kavşaklarından” birini oluşturdu. Amaç, kazaların ve yaralanmaların önüne geçmek; yani insan hayatını korumak. Hollanda’nın öncülük ettiği güvenli kavşak altyapısının dört önemli bileşeni bulunuyor: bisikletlilerin beklemesi için koruma altına alınmış refüj adaları, araç trafiğinde yol alan bisikletliler için bekleme alanları, bisikletliler ve araçlar arasında tampon bölge, bisiklet geçişini belirten trafik ışıkları.
2. Bisiklet ve Toplu Taşıma Entegrasyonu
Bisikletlileri de kapsayan toplu taşıma sisteminin bisiklet kullanımını yaygınlaştırdığı konusunda Avrupa’da yapılmış araştırmaların sonuçlarını gören, ABD’de bisiklet için güvenli kent sıfatını uzun süredir taşıyan Portland, bisikletleri de kapsayan toplu taşıma sistemine sahip.
Sistemi basit biçimde elverişli kılarak, bisikletli ulaşım konusunda ilerleme kaydeden Portland konuyla ilgili oldukça olumlu adımlar attı. Portland’daki her otobüs, iki bisiklet taşıyabilen bir aparat ile donatılmış.
Aynı örnek şu anda İstanbul’da bazı hatlarda uygulamaya alındı. Hafif raylı sistemin vagonlarında yapılan basit bir düzenleme ile bisiklet için uygun alanlar oluşturuldu. Böylece bisikletliler işe gitmek için yapılan uzun sürüşlerde farklı ulaşım modlarını (intermodal) kullanabiliyorlar. Benzer bir çalışma İzmir’de yapıldı ve bisikletler Metro vagonlarında kendilerine ayrılmış yerleri saat sınırı olmadan ücretsiz kullanabiliyor.
Yukarıdaki otobüs ve hafif raylı sistemindeki iki uygulama ile bisikletli ulaşım %5.9 artış göstermiş ve şu anda kentte işe gidenlerin %7’sinden fazlası bisiklet kullanmaktadır.
3. Motorlu Taşıt Trafiğine Kapatılan Sokaklar
Minneapolis, Minnesota sokakları beş yıldır Open Streets etkinlikleri kapsamında motorlu taşıtlara kapatılıyor. Open Streets, ana caddelerin araç trafiğine kapanıp caddelerin bisikletlilere ve yayalara açıldığı belediye destekli bir etkinlik. Her yaştan yerel halkın tam güvenlik içinde mahallelerini keşfetmesine imkan veren bir etkinlikler bütününe 2015 yılında 65,000’den fazla kişi katılmış.
Her yıl Dünya Otomobilsiz Kentler Günü’nde (22 Eylül) keşke Türkiye’de de olsa dediğimiz bir etkinlik. Senede bir defa otomobilsiz geçirilecek bir gün, bir çok kişi için “aydınlanma” yaşatacak bir çalışma; yeni bir ulaşım/hareket alışkanlığının kazanılması için tetikleme görevi görecektir. Otomobilsiz kentler hayalinin bir günlük bile olsa yaşanmasını diliyorum.
4. Bisiklet Yolları Ağının Yaygınlaşması
Türkiye’de maviye boyalı bisiklet yolları San Francisco, California’da “yeşiller yollar” olarak anılıyorlar çünkü yeşile boyalılar. Yeşil yolların korunması ve artması için ise büyük bir Bisiklet Koalisyon grubu bulunuyor.
San Francisco’da yaşayan 7’den 70’e herkes bisiklet yollarına sahip çıkıyor. Bisiklet Koalisyonu, “yeşil yollar” projesine destek sağlamak adına bisiklet altyapısının yaygınlaşmasının ekonomik ve ticari avantajlarını kurumlara ve yerel işletmelere anlatıyorlar. Bisiklet kullanıcıları, araç sürücülerine nazaran daha sık durup alışveriş yapıyorlar (çünkü park yeri sorunu yok) ve mahallelerinden alışveriş yapıyorlar (çünkü AVM’ye gidip haftalık değil günlük alışveriş yapıyorlar ve evlerine yakın manav, kasap, bakkalı tercih ediyorlar). Koalisyonu oluşturan kişilerin belediyede, özel sektörde ve bisiklet derneklerinde çalışıyor olması bu grubu sürdürülebilir kılmakta.
Bisikletli Ulaşım Platformu İstanbul’da Anadolu yakasında, her pazar “Bisiklet Yolunda Sahip Çık” isimli farkındalık sürüş yapıyor. Mevcut bir bisiklet yolunun kullanıldığını kanıtlamak için kalabalık sürüş yapmak zorunda kalmak ne acı.
5. BikeSharing/Bisiklet Paylaşım Sistemi
Her ne kadar Türkiye’ye “bisiklet kiralama sistemi” olarak gelse de, sistemin amacı bisikletlerin paylaşılması. Ülkemizdeki kiralama olarak adlandırılan sistem, ismine uyum sağlayabilmek için diğer ülkelerdekinden farklı olarak ilk dakikadan itibaren ücretli. Bu konuda daha önce bir yazı yazmıştım, hatta şurada.
Erişilebilir bisiklet paylaşım sisteminin önemini kavrayan Philadelphia, Pennsylvania, bisikletle yolculuk ne kadar güvenli olursa o kadar fazla bisikletçi yollarda olur düşüncesiyle çalışmış. Bisiklet paylaşım sistemlerinin tüm ABD genelinde başarılı olduğu kanıtlanınca 2015 yılında faaliyete geçen Philadelphia’nın bisiklet paylaşım sistemi Indego, düşük gelirli kullanıcıların bisikletlere erişmesini sağlamak için kredi kartı ile kullanımın yanı sıra nakit para karşılığı kullanım imkanı da sunuyor. Bisiklet paylaşım sisteminin kullanımı bir anda yüksek bir artış göstermiş ve şu ana kadar kimse bisikletleri çalmamış.
6. Güçlü finans kaynakları ile sürdürülebilir projeler
ABD’de Washington DC, diğer eyaletlere göre bisiklet projelerine daha fazla finansman sağlıyor.
Washington DC, kendini bisiklet şehri olarak tanımlıyor ve bunun nedeni muhtemelen bisikletli ulaşım altyapı ve hizmetlerini belediyenin finanse ediyor olması. Diğer şehirlere göre bisiklet ve yaya projelerine daha fazla para harcamakta. Washington’ta şehrin her köşesini birbirine bağlayan güvenli bisiklet yolları bulunuyor. Ulaşım Ana Planı’nın bir parçası olan bisiklet yolları ağının daha da yaygınlaşması bekleniyor çünkü bisiklet yolları bisiklete binen sayısını arttırıyor, kanıtlandı.
7. Bisikletliler için Güvenli Yolların Arttırılması
New York şehrinde toplam 620 km bisiklet yolu bulunuyor. Şehrin Ulaşım Departmanının yayınladığı rapor sonuçları, yolların yalnızca bisiklet kullanıcıları için değil aynı zamanda yayalar ve otomobil sürücüleri için de emniyeti arttırdığı yönünde. Şehrin ana arterlerinde bulunan güvenli bisiklet yolları hafta içi günlerde bisiklet kullanımını konusunda %56’lık bir artış kaydetmiş ve trafik akışının sabit olduğu anlarda genel kazalarda %34’lük bir düşüş görülmüş. Rapor, aynı zamanda bisikletin yerel ekonomiye katkısına da değiniyor ve bisiklet yolu güzergahlarında perakende satışlarının artışını rakamlarla açıklıyor.
Türkiye’de de mevcut bisiklet yoluna en çok karşı çıkan perakende satışçısı esnafların bilgilendirilmesi çok önemli. Bisiklet dostu işletmeler gün geçtikçe çoğalmalı.
8. Banliyölerden Şehre Erişim Desteği
Geçen sene Chicago, Illinois’den Aktif Ulaşım Derneği, ulaşım amaçlı bisiklet kullanımına daha az erişimi olan şehrin banliyöleri ve merkezden uzak bölgeleri için güvenli bisiklet yolları ve alt yapı oluşturmaya yönelik “Aile Dostu Bisiklet Yolları Kampanyası”nı başlattı. Dernek, yalnızca bisiklet programları tarafınca öncelikli olarak ele alınan hızlı, deneyimli bisiklet kullanıcılarında değil çocuklara ve daha zayıf bisiklet kullanıcılarına (yaşlılar vb) da yoğunlaşmakta. Bu tür bir proje, ulaşım amaçlı bisiklet kullanımını kent merkezinin ötesine taşıyarak bütünüyle kent üzerinde büyük bir etki oluşturabildi.