CosmoBike Mobility, belediyeleri, özel şirketleri, dernekleri ve aktivistleri bugünün ve geleceğin ulaşım aracı bisikleti konuşmak üzere 3 gün süren ve eş zamanlı oturumlarda 90 konuşmacıyla gerçekleşen uluslararası bir konferans.
Ben, Pınar, bu konferansa konuşmacı olarak davet edildim ve Sivil Düşün AB Programının maddi desteği ile 14-16 Eylül tarihlerinde İtalya’da yapılan konferansa katıldım.
Verona’da yapılan konferansın açılış konuşmasını ECF– European Cyclists’ Federation Başkanı Manfred Neun yaptı ve bireylerin ancak örgütlenerek hatta daha da önemlisi dernekleşerek karar verme süreçlerinde etkin olabileceklerini söyledi. Kısaca lobi yapmak için profesyonel birliktelik lazım dedi.
Konferansın ana teması “çocuklar için kentler”di. Bence çok doğru seçilmiş bir tema çünkü, çocuklar için uygun bir kent, engelliler, yaşlılar, yetişkinler kısacası herkes için uygundur.
Çocuklar için kentlerde oyun alanları olmalı yani PARKLAR
Çocuklar için kentlerde sokaklarda yürüyebilecekleri yerler olmalı yani KALDIRIMLAR
Çocuklar için kentlerde hava temiz olmalı, gürültü az olmalı, yollar güvenli ve tehlikesi olmalı yani OTOMOBİLSİZ.
CosmoBike Mobility’de Politikacılar Vardı
Oturumlardan bir tanesinde iki farklı siyasi partinin milletvekili, moderatörün “iğneleyici ve acımasız” sorularına gerçekten medeni bir şekilde cevap verdiler ve partilerinin kentlerin en büyük sorunu ulaşım ile ilgili vizyonlarını aktardılar.
Konferansta milletvekillerinin sadece anlamsızca bağıran insanlar değil gülümseyerek sorulara yanıt veren, hatta ulaşım için bisiklet kullanan insanlar da olabileceğini öğrendim.
CosmoBike Mobility’de Belediye Başkanları Vardı
Oturumlardan birisi belediye başkanları için yuvarlak masa toplantısı idi ve toplantı sonucunda kendi şehirlerinde otomobil hız limitini 30 km/s’e düşürmek için birlikte bir kulüp kurma konusunda anlaştıklarını açıkladılar.
Konferansta sadece konuşulmadığını aynı zamanda somut adımlar atıldığını öğrendim.
CosmoBike Mobility’de Dernekler Vardı
Dernekler geldi ve yaptıkları projeleri anlattılar. Yetişkinlerin de çocuklar gibi oyun oynamaya ihtiyacı olduğunu söylediler. Oyun oynanmazsa, merak ve cesaretin yok olduğunu anlattılar.
Çocuklara sabah ve akşam okul-ev arasından bisikletle eşlik eden görevlilerin yeni bir meslek kolu oluşturduğunu ve işsiz, öğrenci ve emekliler için ek gelir sağlandığını gösterdiler.
CosmoBike Mobility’de Ulaşım ve Trafik Mühendisleri Vardı
Akıllı trafik sistemlerini nasıl oluşturduklarını ve başarı hikayelerini paylaştılar.
Sürdürülebilir Ulaşım için hizmet sunan özel sektör firmaları da bulunuyordu. Bisiklet kiralama sistemleri, yaya ve bisiklet sayan cihazları sunan şirketler…
Geleceğin Şehirleri
Şehirlerin çimento veya yeşil alanla kaplanması, hayat kalitemize direk etkisi olan bir durum. Güvenli, erişilebilir, her yaştan kişinin kullanabileceği kamu alanları bir şehrin sürdürülebilir olmasının en önemli etkenleri.
Otomobilsiz kentlerin nasıl olabileceğini, “yeşil alan ağlarının” nasıl kurulabileceğini, bunları başaran şehirlerden gelen yetkililer anlattılar.
Halkı sürece dahil etmek, mahallelerinde onlara söz hakkı vererek planlamak ve tasarlamak katılımcı şehircilik için bir şart.
Geleceğin şehirlerin çocuklar okula yürüyerek ve bisikletle gidecekler, bundan kesinlikle eminim. Kopenhag gibi şehirler ise şu anda zaten “gelecek”teler.
Biz ise önceki yüzyılda yaşamaya devam ediyoruz.
Ekonomistler vardı
Bikenomics, yani bisiklet ekonomisi için ayrıca bir oturum düzenlendi. Bisikletin ekonomiye katkıları farklı açılardan ele alındı.
Bisiklet Turizminin kente ve kırsala katkıları rakamsal değerlerle açıklandı.
Kamu Alanı Ortak Kullanımı
Kamu alanı yani ortak kullanım alanları otomobillere hizmet veriyor. Şehirlerin %70’i otoyol ve otoparklardan oluşuyor. Özellikle ülkemizde okul bahçeleri spor alanı değil otomobil park yeri olarak kullanıyor. Benim için en önemli oturumlardan birisiydi.
Sadece parkların değil, sokakların da herkes için erişilebilir olması gerektiği konuşuldu. Caddelerde daha fazla yeşil, dinlenme alanları ve sosyal/kültürel etkinlik alanları olması gerektiği belirtildi.
Değişimin İletişimi
Sürdürülebilir Lojistik, kargo bisikletler, bisiklet kurye kullanımı aslında içinde büyük bir mesaj taşıyan bir seçim olarak ortaya koyuldu ve incelendi.
Hem karar hem de uygulama sırasında halkı sürece davet etmenin yaşanabilir kentler için öneminin altı çizildi.
Tabandan gelen değişim çağrısı bölümünde ise 10’dan fazla konuşmacı vardı ve bunlardan birisi de bendim.
Sunumlarından ilkinde İzmir Bike Party‘yi neden yaptığımı anlattım.
İkinci sunumum da ise İzmir Bike Party’yi nasıl yaptığımı ve aileleri nasıl çocukları ile bisikletlerini alıp şehir merkezinde kocaman bir piknik yapmaya ikna ettiğimi.
Aktivizm ve Bisiklet Endüstrisi için Fırsatlar
Shimano Genel Müdürü, aktivistleri ve dernekleri destekleyerek belediyelerle işbirliği yapma konusunda istekli olduklarını söyledi. İtalya’nın en iyi dünyanın en ünlü el yapımı kadroları üreten Dario Pegoretti, eğitim olmadan kültürün olamayacağını, bisikletin çocukların hayatına erken yaşta girmesi gerektiğini söyledi. Hatta çok da güzel bir soru sordu:
“Aileler çocuklarını bale, gitar, resim kursuna götürüyorlar ama neden bisiklet kursuna götürmüyorlar?”
ECF’den Kevin Mayne ise 15 dakikalık konuşmasını tek bir slayt üzerinden yaptı:
Aktivizm, bisiklet satışlarını arttırıyor. Bisiklet üreticileri daha çok bisiklet satmak için dernekleri ve aktivistleri desteklemeli.
CosmoBike Mobility konferansına konuşmacı olarak davet edilmekten onur duydum. Ülkemden sivil alan hareketlerini örneklerle anlatmak çok güzeldi. Ancak en önemlisi, bir bisiklet zirvesinin kimleri ve hangi konuları kapsaması gerektiğini öğrendim. Umarım Türkiye’de en yakın zamanda bir bisiklet zirvesinin oluşumunda yer alabilir ve deneyimlerimi paylaşabilirim.