Marmaris Bisiklet Rotaları Ağı’nda 3 farklı rotayı yazdım.
1- Turunç-Palamuttepe-Bozburun 2- Bayır -İnbükü 3- Velo Vadisi – Marmaris
Marmaris Bisiklet Rotaları:
Bozburun – Bayır – İnbükü
Turunç-Bozburun etabı şahaneydi ve bizim turdan beklentilerimizi yükseltmişti. Sabah güneşinin yumuşak ışıklarında Bozburun’dan pedal çevirmeye başladık ve elbette günün ilk tırmanışı başladı. Yükseldikçe manzaramız güzelleşti.
Karşımızda beliren adeta denize serpiştirilmiş minik adalardan oluşan manzara çok etkileyici. Açıkta görünen büyük ada ise Yunanistan’a ait Simi (Sömbeki) Adası.
Selimiye’yi öncelikle kuşbakışı gördük. Selimiye son yıllarda yerli ve yabancı turistler tarafından keşfedilmiş badem ve zeytin ağaçları ile içiçe mütevazi bir belde. Girit kökenli Türklerin yaşadığı köy evleri dik yamaçlara kurulmuş. Havadaki oksijen bolluğu nedeniyle köyde 100 yaşını aşmış bir çok kişi yaşamaktaymış. Kıyıdan 100 metre açıktaki kayalıklardaki ise gözetleme burcu ve deniz feneri.
Bayır, ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin eserlerinde sözünü ettiği ‘geçit vermeyen, her türlü vahşi hayvanın yaşadığı dağların’ eteklerinde kurulu bir dağ köyü. Köydeki yaklaşık 2000 yaşındaki anıtsal çınar ağacının gölgesindeki kahvede köy halkı ile sohbet edip ve kısa çay molasının tadını çıkarttık. Antik köy çeşmesinden buz gibi kaynak suyu ile mataralarımızı doldurup yola devam ettik.
Marmaris Bal Evi, Osmaniye Köyü sınırları içinde. Müzeye giriş ücretsiz olup rehber eşliğinde müzeyi gezerken bir yandan da 6000 yıllık arıcılık tarihi ve bal üretimi hakkında bilgi alınabilir. 15 dakika kadar süren müze turu farklı bal türlerinin tadımı ile son buluyor.
Öğle yemeğimizi Marmaris Balevi yakınlarında yedik ve bacaklarımızı dinlendirip günün ikinci yarısındaki parkuru beklemeye başladık.
Osmaniye köyü sınırlarına ulaştıktan sonra Sarnıç mahallesine döndük ve Marmaris’ in en şahane manzaralarından birinde dinlendik. Keştirme yolu tercih edenler bu manzarayı kaçırdılar. Koruma altında olan içinden yürüyerek geçmenin bile imkansız olduğu eski ormanların arasından geçip Hisarönünü ve kıyıları tepeden görme şansımız oldu.
Orhaniye’de deniz göl kadar durgun, orman kadar yeşil. Körfeze gelen yatları ve bu yatlardan inen ve koyun ortasında yürüyen insanları görünce şaşırdık. Kumul hareketleri sonucunda karadan başlayıp koyu ikiye bölen 600 metrelik bu şeride Kızkumu deniliyormuş. Kızkumu’nun bir de efsanesi var: Efsaneye göre sevgilisine ulaşmak isteyen bir kız eteğindeki kumlarla denizi doldurarak ilerlerken eteğindeki kumlar tükenmiş ve bu koyda boğulmuş.
Hisarönü, Marmaris’in hem en büyük hem de tarih açısından en zengin köyü. Geçmiş çağlardan beri köyün denizinin ve doğasının birçok hastalığa iyi geldiğine inanılıyor. Aynı zamanda rüzgarı, rüzgar sörfü için çok elverişliymiş.
Araçların geçmediği orman yollarının neredeyse tamamı arı kovanları ile kaplı. Arı sokmasına karşı uyarıldık, neyseki başımıza birşey gelmeden bu bölgeden hızla Hisarönü’ne indik. Datça karayoluna çıktıktan ve küçücük bir rampanın ardından İnbükü Orman Kampının tabelasını gördük.
İnbükü kamp alanı öylesine sakin ve güzel bir koydaki, görünce tüm günün yorgunluğunu unutup suya koştuk. Etabın deniz kenarında hemen de böyle bir koyda sonlanması muhteşemdi. Bir kaç karanvan tatilcisi dışında bisikletçi grubundan başka kimse yoktu ve biz kendimizi evimize hissettik.
Bozburun – Selimiye – Bayır – Osmaniye – Hisarönü – İnbükü
Marmaris Bisiklet Rotaları Ağı işaret tabelaları takip noktaları
230 – 229 – 228 – 224 – 216 – 208 – 206 – 205 – 202 – 179 – 170 – 169 – 166 – 143 – 109 – 090 – 092 – 070 – 067 – 069 – 074 – 101 – 104 – 099 – 098 – 111 – 113 – DY10 – DY11 – 189
Mesafe: 55km (11km toprak/taşlı)
Maksimum İrtifa: 590 mt.
Toplam Kazanılan İrtifa: 1400 mt.
Parkur çok güzel, ilk fırsatta denemeye çalışacağım, iyi pedallar.