Büyük Okyanus kıyısında, Santiago’ya 165 km uzaklıkta ‘Cennet Vadisi’ , Valparaiso.
Valparaiso, Panama kanalı açılasıya kadar Büyük Okyanus kıyısında önemli bir limanmış. Cape Horn’dan geçen gemiler için ilk sığınma noktası bu limanmış.
Şehir küçüklü büyüklü tepelerden, bu tepeler üstündeki yamuk yumuk rengarenk evlerden, daracık sokaklardan, bu tepelere çıkan tek kabinli teleferiklerden oluşuyor. Şehir büyük depremler görmüş. Hemen hemen hergün şehrin bir yerinde bir ev yanıyormuş. Ama evleri tekrar yaptırmak için kaynakları yok. Çatısı olmayan, pencereleri yanmış evler derme çatma evler…ama yine de bir şekilde büyülü…
Kaos içinde düzen. Aklımızda duvar resimleri, damağımızda borgona ( doğranmış taze çilek parçacıkları ve pudra şekerli kırmızı şarap) tadı kaldı.

Asansör
41 tepeli kentin yokuşları dik ve uzun. Yükseklerdeki mahallelere giden toplu taşıma araçları rengarenk finükülerler çok çok güzel.

Şehiriçi Otobüsleri

Cerros ın Valparaiso
Meydan
Kolonial dönemden kalan kent merkezi 2003 yılında UNESCO tarafından korumaya alınmış.

Cennet Vadisi
Santiago’da ev sahibimiz Paolo’nun universiteden arkadaşı Federico. Federico, son üç yıldır Santiago’da Birleşmiş Milletler için çalışan bir italyan. Valparaiso’yu görmeden bu bölgeden ayrılmamamız gerektiği konusunda çok ısrar etti ve sayesinde çok güzel bir yerde çok güzel bir gün geçirdik.
Federico, herşey için çok teşekkürler. Bir gün İzmir’de görüşmek üzere.

Paolo&Federico
belle foto!!
Gecen yil alelace gordum valperos’yu. biraz hayal kirikligi oldu benim icin. Sili’de beni en cok etkilyen yer pasifikteki adasi paskalya adasi oldu.