Skip to main content
BisikletizmBisikletli Yaşam

Suçsuz bir bisiklet park yerinin kurtarılış hikayesi

İzmir’in en canlı ve hareketli semti Alsancak’ta her geçen gün tarihi binalar restore edilerek kafelere ve restoranlar dönüştürülürken, daracık sokakların en büyük sorunu altyapı çalışmaları için sürekli delik deşik edilmesi ve yaya trafiğinin arttığı noktalardaki otomobil işgali.
Kent merkezlerindeki kamu alanlarının (yani bizlerin ortak yaşam alanlarımızın) ücretsiz olarak otomobillere hediye edilmesinin ne kadar yanlış olduğunu yıllar önce fark eden Avrupa kentleri, şehir merkezlerine girmek isteyen sürücülerden bile ücret alırken, ülkemizde henüz bu farkındalık oluşmuş değil.
Kaldırımsız sokaklara, kaldırımın olduğu yerlerde otomobillerin yatmasına, sokakların delik deşik bırakılmasına ise sanırım alışmışlığın verdiği doğal tepkiler gösteriyoruz, yani sesimizi çıkarmıyoruz.
Kamu alanlarının ücretsiz olarak otomobillere verilmesini, en güzel açıklayan fotoğraf ise bu: yıllardır kimsenin “ ya bu aracın burada ne işi var” demediği belediyenin ve zabıtanın nedense gözünden kaçan, içinde bitkiler büyüyen bu araç:
bisiklet park yeriAlsancak’ın daracık sokaklarına geri dönelim. Akşam saatlerinde mekanların önünde ayaküstü sohbet etmek isteyenlerin yer bulamadığı (otomobiller mekanın giriş kapısının önünü kapatacak kadar dibimizde), bir yerden bir yere yürürken sürekli sıkıştırılarak taciz edildiğimiz, sokaklarda artık biteceği konusunda umudumu yitirdiğim, beni kazı çalışmalarının toz toprağına bulayan süratli otomobil sürücülerinin arttığı, müziğin sesinde huzur aradığım ama korna sesinden kendi sesimi duyamadığım Alsancak…

bisiklet park yeri izmirYıkılmaktan kurtarılarak restore edilen tarihi binalardan birisinde bir süre önce açılan Gestin Cafe’nin tatlı sahibesi Tülin Hanım, bahar aylarında beni arayıp giriş kapıları önünde bulunan alana bir bisiklet park yeri koymak istediklerini söyledi. “Kamu” alanına yerleştirecek ve yine kamuya hizmet verecek bu bisiklet park yeri fikri beni çok sevindirdi ( 1 otomobilin işgal ettiği yere, 11 bisiklet koyabilme mutluluğu) ve uzun soluklu bir çözüme örnek olması adına büyükşehir belediyesine hemen bilgi verdim.
“Alsancak’ta bulunan mekanlardan talep gelmesi durumunda bir çok farklı noktaya belediyenin standartlarını belirlediği, kentin dokusuna uygun şık bisiklet park yerleri koyulsa” dedim…
Cevap yok.
Tülin Hanım sabırla belediyenin bir çözüm sunmasını bekledi ama aynı sabrı kafesinin girişini kapatan otomobiller için göstermeye de hiç niyeti yoktu.
Bir bisiklet park yeri yaptırdı ve kafenin önüne yerleştirdi. Park yerini gören bir de kamera koyarak, güvenliğini sağladı. Kafede çalışan herkes, müşterilerin bisikletlerine dikkat ediyordu.

Cyclists are welcome, bicycles can feel at home #bicyclefriendly #gestincafe

A photo posted by Bisikletizm (@pinarpinzuti) on

Aradan birkaç hafta geçtikten sonra hiç de hoş olmayan haberlerle zabıta geldi “48 saat içinde bu park yerini sökün, yoksa biz sökeceğiz”.
Neden?
Bir vatandaş belediyeye yazılı şikayet dilekçesi göndermiş. Bisiklet park yeri istemiyormuş. Zabıta bisiklet park yerini sökecek, boşalmış alanın fotoğrafını çekecek ve vatandaşa “sorun çözümlendi, ilginiz için teşekkür ederiz” diye yazılı dönüş yapacakmış. Belediye tüm vatandaşlarının isteklerine aynı hız ve özenle cevap veriyor olsaydı keşke. Ben de bu malum vatandaş kadar önemseniyor olsaydım keşke.
Facebook sayfamda işletmenin kendi imkanları ile çözüm bulduğu sorunu anlattım. Diğer işletmelere hatta belediyeye örnek olacak bu girişimin yerle bir edilmesine izin vermemeliydik.

bisiklet park yeriBisikletizm’in takipçileri yazıyı paylaşarak ilk 24 saat içinde 30 bin kişi tarafından görüntülenmesini sağladılar. Twitter hesabımda yaptığım duyuru RT yapılarak dağıtıldı. Herkes tepkisini gösterirken, vatandaşının talebine cevap vermeyen tek kurum Konak Belediyesiydi.
İstanbul Kadıköy Belediyesi’nin bisiklet masasının sosyal medya hesaplarının etkin kullanımının İzmir’de olabileceğini umuyordum. Uygun muhattabı bulup diyalog içine girmek istiyordum..
Cevap yok.
Gestin Cafe’ye verilen 48 saatlik sürenin yarısından çoğu geçmiş, zamanımız daralıyordu. Bisiklet grupları “eylem yapalım, sökmelerine izin vermeyelim” demeye başlamışlardı.
İzmir Bisiklet Derneği Kurucu Başkanı Mustafa Karakuş hemen Konak Belediyesi’ne giderek “bisikletin başkenti olma iddiasında olan bir şehrin bu gibi durumlarda çözüme yönelik hareket etmesi gerektiğini” hatırlattı.
Tamam işte. Neden belediyeden cevap alamadığımız belli oldu. Belediye çözümün ne olduğunu bilmiyordu. O zaman biz bildiklerimizi anlatabilirdik.
Bisiklet Derneği tarafından hazırlanan bisiklet park yeri teknik çizimleri belediye ile paylaşıldı. Ben de Milano, Kopenhag ve Paris’te gördüğüm basit ama çok amaçlı kullanılabilen bisiklet park yeri fotoğraf ve tasarımlarını ilettim.

bisiklet park yeriVerilen 48 saat doldu.
Elim telefonda Tülin Hanım’dan haber bekliyorum.
Haber twitter’dan geldi. Konak Belediyesi Başkan Yardımcısı Eser Atak’tan.

Bisiklet park yeri kurtuldu.
Sıradaki kurtamamız gereken ise kaldırımlarımız!

Pınar Pinzuti

Blogger. Aktivist. Filolog ve Pedagog. Bisikletin dünyayı değiştirebileceğine inanıyor. İnandığı şey için ise gece gündüz çalışmayı çok seviyor.

Yorum yaz