Kadınların bisiklet sektöründe daha fazla görünürlük kazanması, etki alanlarının genişlemesi ve liderlik pozisyonlarında yer alması hedefiyle doğan ‘Women in Cycling‘ girişiminin lansman etkinliği 24 Şubat’ta yapıldı.
CIE ( Cycling Industries Europe), ECF (European Cyclists Federation), Conebi, Velokonzept ve Mobycon’da çalışan kadınlar geçen yıl zoom gibi online platformlarda bir araya gelerek ‘nasıl daha fazla görünür olabiliriz, nasıl daha fazla kadının bisiklet sektöründe ve sivil toplum kuruluşlarında yer almasını sağlayabiliriz, en önemlisi de nasıl bir ağ kurabiliriz’ sorularına yanıt aramaya başladılar.
Bu toplantılara, bisiklet sektöründe hizmet veren bir şirketin çalışanı olarak ben de dahil edildim. 2007 yılından beri bisikletli ulaşım, bisiklet aktivizmi ve bisiklet turizmi konusunda yapılan çalışmalarda yer alıyorum. Kadınların daha önce de örgütlenme çabası oldu. Ancak bu girişimler doğduklarından kısa bir süre sonra silinip gittiler.
Women in Cycling girişiminin de hayatta kalması için kaynağa ihtiyacı var. Ağ çalışmasını yapacak, ilişkilerin canlı kalmasını sağlayacak, ekonomik olarak sürdürülebilir bir yapıya sahip olmasını sağlayacak kaynak bulması gerekiyor.
Women in Cycling girişiminin elçisi olmam teklif edildiğinde hiç düşünmeden kabul ettim ve takımın bir parçası olacağımı söyledim.
Kadınlar ne istiyorlar?
Sektördeki eşitliği ve çeşitliliği artırmayı, bisiklet sektöründe çalışan kadınları ön plana çıkarmayı ve ağ kurma, rehberlik ve eğitim fırsatları sağlamayı istiyor ve amaçlıyorlar.
Bisiklet sektöründeki firmaların yönetim kurullarında neden daha çok kadın yer almasın? Bisiklet konulu panel ve konferanslarda kürsüde neden daha çok kadın olmasın? Bisiklet dükkanlarında neden kadın çalışanlar olmasın?
Bisiklet sporu gibi bisiklet sektörü de geleneksel olarak tüm sektörlerde erkek egemen bir endüstridir. Bunun değişmesi için kadınların birlikte hareket etmeleri gerekiyor.
Programda konuşmacı olarak yer almaktan onur duydum.
Eğer bisiklet sektöründe çalışıyorsanız sizi uzman portalına davet ediyorum.
One Comment