“Bisikletler çocuklar içindir” söylemi geçerliliğini yitirdi. Yetişkin bisikletseverler günlük hayatlarının monotonluğunun acısını bisiklet üzerinde farklı coğrafyalarda doğaya meydan okuyarak çıkarıyorlar.
Zaman değişti. 80’li ve 90’lı yıllarda bisiklete binen çocuklar artık büyüdü. Onların da çocukları var artık. Hala bisiklete biniyorlar hatta bisiklete binmek için uzun seyahatlere çıkıyorlar. Bazen eşleri ile bazen arkadaşları ile. Çocukları ile bisiklet turlarına çıkan anneler ve babaların sayısı her geçen gün artıyor.
MTB Bisiklet Turizmi
Turizm sektörü yavaş da olsa bu grubu fark etti. Dağ bisikleti ile tatil yapan bisikletseverlerin sayıları, gezdikleri yerler, konaklamaları ve seyahat harcamaları için databankaları oluşmaya başladı ve bu data potensiyel olarak görülmeye başlandı.
İspanya’nın Mayorka adasının bisiklet turizminden sağladığı ekonomik değeri bir önceki yazımda aktarmıştım. Dağ bisikleti turizminin ekonomik boyutuna da birlikte bakalım. Spor turizmine yapılan yatırım hem ülke için hem de bisikletseverler için.
MTB’li turist kimdir?
Turizimcilerin yatırım yaptıkları golfçüler kadar dağ bisikletçileri de aynı ölçüde seyahate para ve vakit harcıyorlar. Tatil sırasındaki günlük harcamaları da eşdeğer.
Economic Impact Assessments raporuna göre MTB- dağ bisikletine binen turist profili:
– Çoğunlukla erkek (yaklaşık %75)
– 25-45 yaş grubu (approx 65-70% ). 19-29 yaş grubu ise %27 ile ikinci sırada
– Çoğunluğun (55%) yıllık geliri 80,000USD ve üstü.
– Ortalama konaklama süresi 3-5 gün
– Günlük ortalama harcamaları 60 – 100 USD
Uluslararası seyahat eden, ülke içinde seyahat edenlere göre daha fazla harcama yapıyorlar. Uzak ülkelere uçak bileti alıp, bu seyahat için zaman yatırımı yapan bisikleçiler daha keyifli bir tecrübe yaşamak için daha fazla para harcamaya da hazırlar.
Son yıllarda dağ bisikletçilerine seyahatleri sırasında bisiklete binmeyen eşleri veya arkadaşları da eşlik etmeye başladılar. Dolayısıyla, onlar için de spa veya doğa yürüyüşü gibi alternative paketler hazırlanıyor.
Yılın her mevsimi, farklı bölgelerimiz bisiklete binmek için elverişli hava şartları ve parkurlar sunarken Türkiye MTB bisiklet turizmi potansiyalini değerlendirmek için neler yapıyor? Cevabı bilenlerden yorumlarını bekliyorum.
Sevgili Pınar,
Ülke olarak birşey yaptığımız yok. Bu işi düzgün yapmaya çalışan birkaç acente ve birkaç otel hariç, piyasada kendini bu işi yapabilecek sayan çok kişi var.
Bisiklet rehberliği ciddi bir iş; Fransa’da bu belgeyi alabilmek 2 yıl sürüyor. Bu nedenle aralarında İngiliz rehberlerle savaş çıktı. Çünkü Avrupa Birliği mevzuatı herhangi bir ülkede alınmış mesleki belgeyi tüm ülkelerde geçerli sayıyor.İngiltere’de bu belgeyi almak için 2 ay yeterli.
İlkyardım, ileri ilkyardım, arama kurtarma, navigasyon, sahada ekip yönetimi, iletişim, kriz yönetimi, hava tahmin ve raporlarını okuyabilme, hatta yeri geldiğinde bir Vedat Milor olabilme gibi kriterleri olan bir işten bahsediyoruz. Ve bu işi yapabileceğini zanneden kişiler piyasada “yabancı rehberler şu kadar alıyor, ben bu işi 1000TL hallediyorum” diye geziyor… En büyük korkum, coğrafi avantajla bazı ufak işleri çok büyükmüş gibi parlatıp sunan bu kişilerin vereceği zarar…
2003ten beri takip ettiğim ve belli aralıklarda profesyonelce para kazanıp, hayal gibi zamanlar geçirdiğim bisiklet turizmi üzerine birkaç satır yazmak istedim. Hala da projelerimi geliştiriyor ve birgün kendi adıma iş yapmaya başlayacağımı hayal ediyorum.