Türkiye’deki bisikletli ulaşım oranı nedir sorusunun cevabını bilmiyoruz;
çünkü kimsenin aklına bisiklete binen kişileri saymak gelmemiş.
Londra Hyde Park’ın köşesinden geçen yaya ve bisikletliler 1937’den beri sayılıyor. 1937’de Polis Departmanı parmakla saymış, bir yılda 9272 bisikletli geçmiş aynı yerden. Peki bisikletli sayısı yıllar geçtikçe artmış mı?
Amsterdam’da yaşayan 800bin kişinin %63’ü her gün bisiklet kullanıyor.
Kopenhag‘ın en işlek ve yoğun caddesinden her gün 40bin bisikletli geçiyor.
Tabiki bu kadar bisikletliyi kimse elle saymıyor. Bu iş için elektronik bisiklet ve yaya sayaçları var; mesela EcoCounter. Bu firma ise ürünü satıp, oh işim bitti benim demiyor ve her yıl topladığı “big data” yı VeloCity gibi büyük konferanslarda benim gibi meraklılarla paylaşıyor.
Firma bugüne kadar 29 ülkede kurulu sayaçlarından topladığı veriyi analiz etmiş ve çok güzel raporlar hazırlamış. 2014 yılında 218 milyon bisikletli saymış. Bremen’de Mayıs-Eylül arasında günde 12.400 bisikletlinin hareket ettiğini net bir şekilde söyleyebiliyor. Hatta, dünya çapında 2013 yılına göre 2014 yılında bisikletli ulaşımın %8 arttığını söyleyebiliyor.
Peki hangi ülkelerde bisikletli ulaşım oranı en çok artmış?
- Almanya %14 artış,
- Polonya, İngiltere, Avusturya’da %12 artış
- İsviçre bir önceki yıla göre %11 artış
Bu ülkelerin ortak özelliği nedir? Kış aylarının soğuk ve yağışlı geçmesi, gün ışığının az olması ve aylar boyu kar altında olmaları. Çıkarım yapıyoru hemen; demekki bisiklet soğuk iklimler için daha uygun bir ulaşım aracı…
Eco Counter’ın raporunda daha bir çok faydalı bilgi var: İnsanlar en çok hangi aylarda bisiklete biniyor, hangi günlerde bisikletli ulaşım daha yoğun, hangi saatlerde bisikletli trafiği artıyor, Almanya-Fransa karşılaştırması vs.
Hangi ülkelerde ve şehirlerde geceleri gündüzlere göre daha çok bisiklete biniliyor? Hangi ülkede insanlar “şeker”den yapılmamış? Yağışlı günler ve bisikletli sayısı karşılaştırması gibi raporlar da var.

Glasgow’da pazar sabahı yoldan geçen 98.ci bisikletliyim; henüz saat 8.00.
Bunları neden anlatıyorum. İki nedeni var. Birincisi, yağışlı bir ülkede bisikletli tatilden yeni döndüm ve ülkenin bisikletli turistten yılda 84 Milyon Pound (sürekli yağmur yağan bir ülkeden bahsediyoruz!!!!) gelir elde ettiğini öğrendim. Potansiyellerinin ortalama 150 Milyon Pound olduğunu ve bu rakama ulaşmak için altyapıya nasıl yatırım yapacaklarını planladıklarını gördüm.
İkincisi, bisikletli sayısını, neden geçtiklerini ve ne zaman ne yaptıkların bilirseniz, onlara uygun planlama yapabilirsiniz. Belediyede çalışan Şehir Planlamacı bisiklet yolunun nerden geçeceğine kafasına göre karar vermez. Bisiklet park yerlerinin nerde olmasının daha pratik olabileceğini öngörebilir, uydurmasına gerek kalmaz, veya boş bulduğu yere iki çubuk koyup, bisiklet park yeri yaptık demez. Yapılacak yol düzenlemeleri ile bisikletli ölümlerinin azalacağını, bisikletliler için güvenli şartların oluşturulabileceği, hatta bisikletli sayısının artacağını da eklemek isterim.
Mahallende, semtinde ticareti canlandırabilirsin. Bisikletlilerin kullandıkları güzergahlara mağaza, dükkan, cafe açabilirsin. Bisikletli susar ve acıkır hem de sık sık. Otomobil şöforunu durdurup bir şişe su satamazsınız, ama bisikletli gelir kendisi durur ve alır.
Bisikletli ulaşımın son yıllarda büyük artış gösterdiği Edinburg ve Londra’daki Bisiklet Kafeleri ziyaret ettik ve işletmecileri ile konuştuk. Cafe’ye gelen bisikletli, kendini oraya ait hissediyor çünkü ihtiyaçları karşılanıyor: bisikletine güvenli park yeri (bazı cafelerde içeriye alınıyor), karnını doyuracak porsiyonlarda yiyecek, okuması için bisiklet dergi ve kitapları, canı isterse satın alabileceği bisiklet aksesuarları (tshirt, suluk, lamba vs).