Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Venedik, benim için oldukça özel bir şehir. Nedeni ise otomobilsiz şehir olması.

Campo Santa Margerita meydanı: otomobilsiz, sakin, insancıl
Otomobilsiz şehirleri neden seviyorum: sokaklarda korna seslerine mağdur kalmadan özgürce yürüyebiliyorum, tarihi binalarla çevrili meydanlarda park etmiş arabalar olmadığı için bir bankta oturup fotoğraf çekebiliyorum, otomobiller kamusal alanı işgal etmediği için bu alanlarda ağaçlar, banklar, pazarlar ve cafeler bulabiliyorum, saçma sapan yerlerde benzin istasyonları yok, motor gürültüsü yok ve trafik ışıkları yok.

Venedik Canal Grande
Sonbaharda serin ve yağmurlu bir gün gezdiğim Venedik’e bir kaç yıl sonra kışın Karnaval zamanı dönmüştüm. Şubat ayının sonuna denk gelen Venedik Karnavalı bu şehre büyülü bir hava veriyor. Bir süre önce yaz sıcaklarında yeniden görme fırsatım oldu ve bu sefer Venedik notlarımı sizlerle paylaşmak istedim.
Venedik Ne Zaman Gezilir?
Venedik, Prag gibi. Her zaman kalabalık. Turistin az olduğu bir dönem yok. Yaz veya kış fark etmez, gün içinde onbinlerce kişi bu şehrin sokaklarında ve kanallarında geziyor. Nacizane önerim, Venedik’e günübirlik değil; konaklamalı gitmeniz. Böylece sabah erken saatlerde şehri rahat rahat gezip, öğlen otelde dinlenip, akşamüstü tekrar keşfe devam edebilirsiniz. Venedik’e gelen turistlerin %70’i akşamüstü şehirden ayrılıyorlar. Akşamları şehrin ayrı bir güzelliği olduğunu göreceksiniz.

Venedik her mevsim turistlerin gözdesi.
Venedik Nasıl Gezilir?
Yavaş yavaş ve sindire sindire yürüyerek veya püfür püfür bazen de sıkış tepiş Vaporetto ile. Vaporetto için 24 saat geçerli biletler 20 Euro. “Ben illa gondolla” gezerim diyenler ise 45 dakikalık gezi için 500 TL ayırmalılar.
Vento Bölgesi, bisikletli gezginlerin çok sevdikleri bir coğrafya. Bu bölgede bulunan bisiklet rotalarını ayrı bir yazı ile paylaşıyor olacağım. Venedik’e kadar bisikletle geldiyseniz, bisikletinizi otelinize bırakıp şehri yaya gezmeye devam edebilirsiniz.
Küçük çocuklu aileler için Venedik’in çok zor bir şehir olduğunu düşünüyorum. Bebek arabası ile onlarca köprüden geçmek için merdivenleri zahmetle tırmanan aileler gördüm. Belki de en iyisi Venedik’i ziyaret etmek için çocuklarınızın büyümesini beklemek.

Venedik’te yaklaşık 200 kanal ve 400 köprü bulunuyor.
Venedik’te Neler Yasak?
Venedik’in nüfusu 50.000 ve şehir yılda 3 Milyon turist ağırlıyor. Bu kadar insanın bir arada huzurlu bir şekilde yaşayabilmesi için şehrin bazı kuralları var.
Otomobiller dışında, bisiklete binmek, kanallarda yüzmek ve ortalıkta mayo ile gezmek de yasak.

Venedik sokakları özellikle öğle saatlerinde oldukça kalabalık.
Kazıkların Üzerine Kurulu Şehir
Bundan 700 yıl önce büyük bir lagünün içine kurulan Venedik şehri ahşap kazıkların üzerine inşa edilirken, şehrin her köşesine su yoluyla ulaşabilmek için yaklaşık 200 kanal yapılmış. Şehrin sokaklarını birbirine bağlayabilmek için ise şehirde bugün 400’den fazla köprü bulunuyor.

Canal Grande: Lorenzo Quinn, 2017 Venedik Bienali için küresel ısınmaya dikkat çekmek üzere tasarladı.
Venedik Gezi
Biz Venedik’i salına salına yürüyerek gezdik, bir tane de 24 saat geçerli vapur bileti aldık ve onu da renkli camlar adası Murano’ya gidip gelmek ve Canal Grande’yi denizden görmek için kullandık.

Venedik haritası
Venedik her ne kadar karışık ve karmaşık görünse de turist ağırlamaya alışık bir şehir olarak “kaybolma” sorununu işaret levhaları ile çözmüş. Tam “ben neredeyim, nasıl yolu bulacağız” dediğiniz yerde bir binanın üzerinde sarı yön tabelası karşınıza çıkıyor.
Aklınızda tutmanız gereken 4 yer ismi var: Piazza San Marco (fotoğraflarından aşına olduğunuz San Marco Meydanı), Ponte di Rialto (köprülerin en görkemlisi Rialto Köprüsü), Accademia (güneye gitmek için takip edin) ve Piazzale Roma (Tren, Otobüs ve Taxilerin bulunduğu meydan, yani şehrin kara yolu ile giriş ve çıkış noktası).
Santa Croce – Piazzale Roma
Tren Garı, Otobüs ve taksi duraklarının bulunduğu Piazzale Roma, motorlu ve tekerlekli araçların girebildiği tek meydan. Şehirde lojistik için kullanılan iki tip araç var; bireyler yük taşımak için pazar arabası, işletmeler ise yük taşımak için yük teknelerini kullanıyor. Bu bölgede bir çok otel bulunuyor. Şehirdeki bisiklet dostu oteli, Hotel Olimpia, tercih ettik.

Bisiklet dostu Hotel Olimpia, Piazzale Roma
Daracık sokaklardan geçerek Dorsoduro’da bulunan Campo Santa Margherita meydanında ilk dikkatimi çeken şey, meydanda park etmiş otomobillerin olmayışıydı. Banklarda oturan insanları ve meydanın tam ortasında bulunan çeşmenin başında su içen çocuğu izledim. Meydanın etrafında öğlen atıştırmalık şeyler yenebilecek cafeler, akşam saatlerinde aperitivo yapmaya gelen gençlerle dolup taşıyor.

Kanalların olmadığı sokaklardan Rio Tera dei Pensieri
Meydandan levhaları takip ederek San Barnaba Kilisesine oradan da güzel sanatlar müzesi Galleria dell’Accademia’ya ulaştık.
Dünyanın en önemli çağdaş sanat kolleksiyonlarından birisi Peggy Guggenheim buraya bir kaç dakika mesafede.

Abbazia di San Gregorio’dan Canal Grande manzarası
Kapısından merakla içeriğe bakıp büyülendiğim bina ise Abbazia S. Gregorio di Venezia. Büyük Kanala bakan binaların dışarıya olan manzarasını merak ediyorsanız mutlaka avluya girmelisiniz.
Yorulanlar dilerse Basilicata della Santa Maria della Salute‘nin mermer merdivenlerine oturup dinlenebilir, veya Punta della Dogana (Gümrük)ya kadar yürüyüp, buradaki denizkızı heykelinin önünde oturarak uzun uzun deniz trafiğini izleyebilir. Bu noktadan Chiesa S.Giorgio Maggiore ve Isola della Giudecca görünüyor.

Punta della Dogana
Accedemia köprüsünü geçip heryerde fotoğraflarını görmekten zaten avucunuzun için gibi bildiğiniz San Marco Meydanına doğru devam. Öylesine kalabalıkki, bu mücevher kutusu gibi meydanın tadını adam akıllı çıkaramadan kendimizi yan sokaklara attık. Ertesi gün sabah erkenden gelip daha çok vakit geçirdik.

Venedik, Ponte Dei Sospiri
Palazzo Ducale (Dükler Sarayı)’nı hemen önündeki bilet kuyruğundan tanımak mümkün. 7 metre yüksekliğindeki saray salon duvarlarındaki Tintoretto eserlerini görmek için kuyruğa girmeye değer. Hemen yanıbaşında bulunan zindana geçiş için kullanılan Ponte Dei Sospiri (Ahlar Köprüsü), idam cezası almış mahkumların taş ızgara pencerelerden son gez Venedik’e baktıkları nokta olarak oldukça etkileyici bir yer. Hemen bu köprünün biraz ilersinde 1 numaralı vaporetto’ya binip büyük kanalı bir saat süren bir yolculuk sırasında görebilir veya gondola binip, minik kanallar arasında romantik bir gezi yapabilirsiniz.
Ponte di Rialto
Ponte di Rialto köprüsü, San Marco Meydanı’ndan sonra Venedik’in en kalabalık yeri. Bu köprüden geçmeyi erken veya geç bir saate bırakmanızı tavsiye ediyorum, aksi halde köprünün üzerinde durup fotoğraf çekilmek veya çekmek pek mümkün olmayabilir. Ayrıca cumartesi sabahları kurulan pazar, Mercato di Rialto, görülmeye değer.

Venedik ve sürdürülebilir ulaşım aracı, gondol
Akşamüstü saatlerinde dünyanın ilk gettosu Cannaregio‘yu gezdik ve biz burayı gerçekten çok beğendik. 1516 yılında dönemin dükünün emri ile Cannaregio adasında yaşamaya zorlanan Yahudiler, bugün artık burada yaşamayı tercih etmiyor ancak dini bayramlarında buraya dönüp geleneklerine uygun bir şekilde tören ve kutlama yapıyorlar.
Turistik dükkan ve mekanların olduğu ana caddenin dışındaki tüm sokaklar ve meydanlar kendi halinde ve sakin. İsrail ve Akdeniz mutfağının yemeklerini sunan ve vejetaryen seçenekleri olan Gam Gam restorandan çok memnun kaldık.
UNESCO listesinde olan ve Venedik’in içinde bulunduğu lagünde onlarca ada bulunuyor. Bu adalardan rengarenk boyalı evleri ile ünlü Burano, cam fabrikaları ile Murano, doğal güzellikleri ile Torcello ve edebiyat eserleri ve filmlerinden tanıdığımız otelleri ile ünlü Lido arasında bir seçim yaptık. Bu seferlik Murano’yu ziyaret ettik ancak diğer adaları görmek için buraya en kısa zamanda yeniden döneceğiz.
Cam Adası MURANO

Murano adası, küçük Venedik
Vaporetto ile 30 dakikada ulaşabileceğiniz Murano adası için Küçük Venedik deniliyor. Venedik kadar gösterişli değil, daha mütevazi. Daha az turist var. Sokaklarda gezmek keyif veriyor.

Murano, cam ustaları bin yıldır camdan sanat icre ediyorlar.
Vapurdan iner inmez, yüzyıllardır adanın gelir kaynağını oluşturan cam fabrikalarına yönlendiriliyorsunuz. Cam ustalarını izlemek ücretsiz. Fabrikanın showroom’una göz atabilirsiniz. Biz Vetreria Murano Arte’yi ziyaret ettik ve kimse bizi birşey satın almaya zorlamadı.
Murano adasında bir saat kadar gezdikten sonra Venedik’e geri döndük.
Venedik ve Bisiklet:
Biz adanın bisiklet dostu oteli Hotel Olimpia’da konakladık ve lagünün etrafındaki kısa ve uzun bisiklet rotaları hakkında bilgi aldık. Rota önerileri burada.
Venedik’te mahalle mahalle yeme-içme mekanları konusunda Gezici Günlük‘ün tavsiyeleri değerli.
İtalya’yı bisikletle keşfetmek isteyenler için İtalya Seyahat Rehberi burada.
Gezi fotoğrafları intagram hesabımda.
iyi Venedikler!
Merhaba, aralik ayinda son anda iptal etmek zorunda kalmistim venedik gezimi. sayenizde gitmis gibi oldu.m.resimler cok guzel bu arada.