Skip to main content
BisikletizmBisikletli UlaşımFeatured

Sevilla, nasıl Güney Avrupa’nın bisiklet başkenti oldu?

By 01/08/2017Ocak 5th, 20192 Comments

İspanya halen bisiklet için Danimarka veya Hollanda gibi bir cennet olmaktan çok uzak olsa da, son bir kaç yıl içinde Sevilla şehrinde bisiklete binme oranı 11 kat arttı. Bu sonuç, herhangi bir şehrin kent içinde bisiklet yolu ağı kurarak birçok insanın bisiklete binmesini sağlayabileceğini kanıtlamıyor mu?

İspanya’nın güneyinde yer alan Endülüs’ün başkenti Sevilla’da sürdürülebilir ulaşımın yaygınlaşması olanaksız görünüyordu. Kısa bir süre içinde hayata geçirilen birbirine bağlantılı, güvenli bisiklet yolları kentin bir çok insanın bisiklete binmesini sağlayabileceğinin canlı bir kanıtı oldu.

Bisiklet yollarının yapım işi tamamlandığı anda bisikletçiler gelmeye başladı.

“Bisikletle yapılan yolculukların son bir kaç yılda 11 kat artması Sevilla’nın başarısıydı- yetkililer bu modeli bölgedeki diğer kentlere de yaymaya başladılar “ Sevilla Şehir Planlama Müdürü, José Garcia Cebrián

Kitlesel bisiklet kullanımının Avrupa’daki genel örnekleri konumunda olan Hollanda ve Danimarka’dan farklı olarak, İspanya bir iki teker cenneti olmaktan çok uzaktı. AB istatistiklerine göre İspanyolların yalnız %1.6’sı temel ulaşım şeklinin bisiklet olduğunu söylüyordu.

Siestalar nedeniyle günde dört farklı zamanda (sabah işe gidiş, siesta başlangıcı ve bitişi, akşam işten çıkış) trafik yoğunluğu yaşanan Sevilla’da seyahatlerin yalnızca yaklaşık %0.5’i bisikletle yapılıyordu.

Bisiklet aktivistleri değişiklik konusunda ısrarla taleplerde bulunarak bu yolda senelerini harcadılar.

Bisiklet eylemi, bir politik ittifak olan Birleşik Sol’un (IU) desteğini kazandı.  2003 seçimlerinde UI Sosyalistlerle birlikte müşterek şekilde iktidara gelmek için yeterli koltuk sayısına ulaştı ve bisikletli ulaşım planını koalisyon anlaşmasına dahil ettiler.

Kendisi de önceden beri bir bisiklet kullanıcısı olan Sevilla Kent Planlama Müdürü José Garcia Cebrián hemen işe koyuldu.  Tek seferde tamamlanacak olan tam 80 km’lik tamamıyla taşıt trafiğinden ayrılmış bir bisiklet yolu ağı tasarlamak adına kendisini sürdürülebilir hareketlilik danışmanı olarak tanımlayan Calvo’yu göreve aldı.

seville bisiklet dostu proje

Yüksek kaldırım ya da koruyucu bariyer gibi fiziki engelleri olan yollar, günlük kıyafetlerle sürüşe imkan vererek,  bisikleti her yaştan insana erişilebilir kılabildi. Bu taşıt trafiği içerisinde kask ve yüksek görünürlük sağlayan fosforlu yelek kullanan çoğunlukla genç ve genellikle erkek olan kitlenin dışındaki bir gruba hitap edebildi.

İspanya’da bisiklet kullanımına ilişkin çok fazla planlama yapıldığını fakat bunların uygulamaya konmadığını söyleyen Cebrián “Herkes yine planların yapılacağını fakat uygulamaya geçmeyeceğini düşündüğü için planlama sürecinde kimse bir şeye karışmadı. Karşıtlık altyapı çalışmaları başladığı anda kendini gösterdi.

Uygulamaya geçildiğinde ulaştırma bakanlığından gelen yetkililer inşaat ekiplerini durdurmaya çalıştılar. Yapamadılar ve ağ talebi netlik kazandı. Yollar tamamlanmadan önce bazı bisikletçiler koruyucu direkler arasına sıkıştı, talihsiz olan bir kaç kişi de gece sürüş yaparken tamamlanan kısımların sonlandığını belirten bariyerlere çarptı.

Yolların iyi şekilde kullanılacağı konusunda Cebrián her zaman kendinden emindi “ senelerimi şehirde bisiklet kullanarak ve olaya bisikletçi gözünden bakarak geçirdim”.

“Yapım işi tamamlanıp, koruyucu direkler kaldırıldığı anda bisikletçiler geldi.  Süreç konusunda kuşkuları olan yapım ekibinin başında olan kişi beni arayıp “Tüm bu bisikletçiler nereden çıktı böyle?” diye sordu. O an işe yaradığından emin olmuştum. Şehrin her tarafından insanlar geliyordu.”

Tamamlanan yollar, Hollandalı bir bisikletçinin beklentilerine nazaran dar ve de bisiklet kullananların çok sık şekilde küçük bir ağaç ya da diğer engellerin etrafından dolanmak durumunda kaldığı ancak alanın imkan verdiği ölçüde bir yer kaplamaktadır.  Bisiklet yolunu çift yönlü hale getirerek ana yolun tek tarafında yer almaktadır. Bu, gereklilikten kaynaklanırken, Calvo bunun hoşuna gittiğini belirterek “bu insanları daha yavaş ve dikkatli hale getirecektir diye düşünüyorum” diyor.

Bisiklet yolunu kullananlar “trafikle savaş halinde olan gladyatörlerden” değil, günlük kıyafetleriyle bisiklete binenlerdi. Yollar kavşakla kesiştiğinde,  resmi olarak yeşil bisiklet sembolünü beklemek durumunda oldukları kontrollü geçitler üzerinde kibarca bekliyorlardı.

Calvo bisiklet yolunun kaldırım seviyesine yükseltilerek daha çok koruma sağlandığını söylüyor ve ekliyor “ Yeni hükümetin fikrini değiştirmesi durumunda bu, alanın arabalara geri bırakılmasını çok zor hale getirecektir.”

Net sonuç Hollanda ya da Danimarka düzeyinde değildi fakat yine de etkileyici. Şehirde günlük olarak bisiklet kullanıcı sayısı 6,000’lerden 70,000’lere yükseldi. Bir yıl önce gerçekleştirilen son kontrolde, tüm yolculukların %6’sının bisikletle yapıldığı ve de iş ile ev arası olmayan yolculuk oranının %9’a yükseldiği tespit edildi.

seville ispanya bisiklet

Sıradanlık, insanların bisiklete sıcak bakmasını sağlıyor

Bisikletin günlük hayatın bir parçası haline gelmesi ile genel kanı değişti: bisiklet, yürümeye nazaran daha verimli bir faaliyet olarak kabul edildi.

Sevilla, taşıt trafiğinden ayrılmış 100 km uzunluğunda bisiklet yoluna sahip. 2,500 bisiklet ve 250 istasyonla birlikte belediyeye ait bir bisiklet kiralama sistemi bulunuyor.

Buna ek olarak bisiklet kullanımı toplu taşıma sistemine entegre edildi. Şehrin ana otobüs terminaline gelen yolcular, tüm gün boyunca ücretsiz olan yaklaşık 200 bisikletten faydalanabiliyor. Kent üniversitesinin akademik yıl boyunca öğrencilerin bisiklet temin ettiği başka bir programı daha var.

Sevilla’nın bisiklet kullanım projesi, yalnızca bisiklet kullanımını değil aynı zamanda araç kullanımını daha az elverişli hale getiren politikalara sahip: şehir merkezinde otomobil park etme kısıtlaması ve yerleşimin yoğun olduğu mahallerde hız kesici önlemler.

Sevilla, artık bisikletli ulaşım konusunda vizyonu ihraç ediliyor.

Bisiklet yolları yapılmadan önce yaklaşık 10 bisiklet mağazasına sahipken şuan 50 tane mağaza bulunuyor. Bisiklet kiralayan mağaza, bisiklet mekaniği konusunda eğitim almaları için işi olmayan bölge sakinleri için kurslar düzenliyor.

Şehrin tarihi kısımlarında yük teslimatı için kullanılan elektrik takviyeli kargo bisikletler dahil olmak üzere yeni iş kolları ortaya çıktı.

Etki, turizm sektöründe de kendini göstermeye başladı. Tripadvisor üzerinde, seyahat edenler için önerilen atraksiyon ve faaliyet puanlamaları bisiklet turları ile artış gösteriyor.

Sevilla’nın başarısındaki ilginç şeylerden biri diğer bir kaç İspanya şehrinin aynını uygulamaya çalışmasıdır. Kısa zamanda bisiklet kullanımının bu kadar büyük artış sağladığını gözlemleyen Avrupa’nın geri kalan kısmından gelen ziyaretçiler her yıl artarak devam ediyor.

Çıkarılması gereken ders çok net.

Politikacıların, her yıl yüzbinlerce kişinin hareketsizlikten kaynaklanan hastalıklardan öldüğünü fark ederek, aktif ulaşımın sorunun çözümünde kilit rol taşıdığını görmeliler.

Sevilla hiç bisiklet kültürü veya tarihi olmayan,  yaz aylarında 40C’yi bulan sıcaklıklarla bu başarıyı yakaladıysa, bunu başaramayacak şehir yoktur.

Düzgün bisiklet yolları yaparsınız, bu görülür ve insanlar bundan faydalanmak ister.

Kaynak: the Guardian

Pınar Pinzuti

Blogger. Aktivist. Filolog ve Pedagog. Bisikletin dünyayı değiştirebileceğine inanıyor. İnandığı şey için ise gece gündüz çalışmayı çok seviyor.

2 Comments

  • Dh Yatçılık dedi ki:

    Bisiklet kullanımının yaygınlaşması için bisiklet yollarının önemi büyük evet. Bu yolların yapılmasıyla özellikle iş/okul güzergahındaysa insanların bisiklete yöneldiğini bizzat gördüm.

  • Alihan dedi ki:

    İzmir’de yaşıyorum ve inatla bisiklete biniyorum. Genellikle görmezden geliniyorum, yok sayılıyorum. Her bisiklete bindiğimde ciddi kaza yaşama riskiyle karşı karşıya kalıyorum. Bisikletin günlük yaşama dahil olabilmesini sağlamak adına e-posta göndermediğim yer kalmadı. Kimi kurumlar dalga geçercesine cevap verdiler, kimileri de hiç aldırmadı. Bence bu iş kafa işi, kültür işi, bilinç işi, vizyon işi ve ne yazık ki bizim yöneticilerimizin böyle bir işe kafa yoracak zamanları yok. Özellikle bisiklet yollarını yapması gereken belediyelerin yetkilileri, özellikle de seçilmiş yetkilileri bisiklet olayına “OY” penceresinden bakıyorlar ve bisikletçilerin birkaç oyunu hiç önemsemiyorlar. Korkarım kısa vadede hiçbir gelişme olmayacak ve biz ağzımızın suyu aka aka yabancıların yaptıklarına bakıp duracağız.

Yorum yaz