Bir çoğumuzun buna benzer bir hikayesi olduğuna eminim. İzmir’den Neşe’nin itiraf gibi çok samimi hikayesi:
Piknik Bisikletçisi
Tam olarak bir beyaz yakalıydım, işim gereği sürekli araç kullanıyorum, gideceğim yerin önünde park yeri bulana kadar gerekirse 10 tur atarım ama kapının önüne park ederim, elimden gelse tuvalete bile arabayla giderim, bu boyutta bir araba düşkünlüğü olan, hazır gıdalar tüketen ve sürekli tüketen birisiydim.
5 yıl önce yeni yıl yaklaşırken kararlar aldım; tamamen daha sağlıklı ve de doğal yaşamaya, besinlerin doğal olanlarını temin etmeye ve üretmeye karar verdim. Bu süreçte kağıt kalemi aldım elime hesapladım sigarayı bıraktım buna harcadığım parayla bir profesyonel fotograf makinası alabilirim ve aldım. Kuaför masraflarını bıraktığım da ise ciddi bir para kalmış oldu onunlada bu görmüş olduğunuz ilk tur amaçlı mtb bisikletim ” Ciciş” i aldım. Bu fotoğraf da ilk aldığım gün deneme sürüşünde çekildi. Bu sayede hem saçlarım doğal rengiyle ahenkle dans ediyor hemde Ciciş beni istediğim yere götürüyor bide güzel anılarımı saklamak için fotoğraf çekebiliyorum.
Kadın isterse herşeyi yapar
Bisiklet serüvenimde ise kendi tabirimle ben “piknik bisikletçisi“yim genellikle kalabalık organizasyonlara katılmıyorum, sevdiğim dostlarımla turlar yapmayı tercih ediyorum. Aa buranın çayı güzelmiş, aa burada şu yemek iyiymiş, aaa manzara iyiymiş şeklinde yiye içe geze göre turlar tercih ediyorum. Yani anlayacağınız yolda yediklerimi eritmek için bisiklete binmiş oluyorum “piknik bisikletçisi”de buradan geliyor.
Yaklaşık olarakta 1 yıldır işsizim, Ciciş bu süreçte ulaşım için vazgeçilmezim oldu.
Buarada bisiklet bana bir sürü güzellik getirdi; eşim ve bir sürü dost gibi, balayınada bisikletle çıkmış biri olarak tavsiyem; tandem bisiklet hiç de romantik falan değil.
Sizin de hayatınız bisikletle birlikte değiştiyse, hikayenizi ve bir fotoğrafınızı gönderin, bisikletizm‘de yayınlayalım.