Şehir içinde ulaşım amaçlı bisiklet kullanmamın farklı nedenleri var. Bu “nedenler” listesinin en başında ise bisikletin bana zaman kaybettirmiyor olması. İki nokta arasındaki ulaşım süresinin yaz-kış, sabah-akşam aynı olması, gün içindeki işlerle tıka basa dolu ajandama sadık kalmamı sağlıyor. Yolda sürpriz beklemeler, tıkanıklıklar, bir durakta dakikalarca taşıt bekleme gibi şeyleri hesaba katmak zorunda değilim. Bir yere geç kalmak ve geç kalma bahanemin trafik, metro, otobüs grevi vs olması hayatımın bisikletten önceki dönemine ait şeyler.
Otomobilsiz Hayat
Otomobilimiz yok, hiç olmadı (yıllar önce şirket arabam vardı, onu ev-iş arasında kullanmadığım, şirketin garajında bıraktığım için iş arkadaşlarım tarafından yadırganıyordum). İhtiyacımız olduğunda (yılda bir veya iki kez) araç kiralıyoruz. Nadir olaral ihtiyaç duyduğum birşeye bir ton para verip, sonra park edilmiş halde durduğu sırada da para ödemeye devam etmek (park yeri, trafik sigortası, lastik, bakım vs) bana hiç mantıklı gelmiyor. Otomobil kiralamak çok pratik; aracı hep tertemiz buluyorum ve bakımı yapılmış oluyor. Otomobile tüm gün ihtiyacımız yoksa o zaman taksiye biniyoruz. Otomobile harcamadığımız ve cebimizde kalan parayı ise başka şeyler (seyahat etmek gibi) için kullanıyoruz.
Cargo Bike
Milano’ya taşınalı bir yıl oldu. Yeni evimize taşınırken sık sık Ikea, yapı market gibi yerlerden alışveriş yapmak zorunda kaldık. İlk alışverişe gittiğimizde bagajı büyük bir araç kiraladık, trafik sıkışıklığı içinde öfleye pöfleye gideceğimiz yere vardık. İhtiyacımız olandan fazlasını satın aldık (araba vardı, taşıma sorunu yoktu) ve evimizin önüne geldiğimizde mahallede on tur atıp zar zor bir park yeri bulduk. Bu bizim için tekrarlamak istemediğimiz bir deneyim oldu.
Bir sonraki alışverişleri cargo bike (kasalı bisiklet) ile yaptık. Hem gideceğimiz yere hızla ulaştık, hem satın alacağımız herşeyi iki kez sorguladık (gerçekten ihtiyacımız var mı yoksa çok “şirin” diye mi alıyoruz) ve park yeri sorunu yaşamadan evimizin kapısının önüne kadar rahatça gelebildik.
O günden sonra ben bir cargo bike hayranı oldum. Çocuğumuz veya bir köpeğimiz olmadığı için, her gün de koli/kutu vs taşımamız söz konusu olmadığından kargo bisikleti almamız doğru değildi; ama kiralayabilirdik! Öyle de yaptık. Son bir yıldır evimize çok yakın bir kargo bisiklet dükkanından kiralayarak kullandığımız farklı bisikletleri şimdi tek tek sizinle paylaşmak istiyorum.
Bicicapace
İki tanede küçük çocuğu olanlar için harika bir bisiklet. Bicicapace’yi nisan ayında eğlenceli bir bisiklet turuna pamuk prenses kostümü ile katılmaya karar verdiğimde kiraladım. Arkadaki iki oturağa 7 tane cüce yerleştirdim.
Bicicapace bisikletleri, Milano’da üretiliyor, %100 İtalyan. Butik bir üretici, kendi çocuklarını taşımak için bir çözüm araştırıken tasarlamış ve çok kullanışlı bulduğu şeyi daha sonra üretip satmaya başlamış.
websitesi: www.bicicapace.com
Fiyat: 1250 Euro
Nihola Bike
Bu çok şık ve güzel tasarımlı kasalı bisikletin adı Nihola, o bir Danimarkalı. Yükten ziyade çocuk ve ev hayvanı taşımak için çok uygun. Bu yılın başında CycloPride bisiklet etkinliğine katıldığında kullandığım Nihola’nın kasasını balkonumdaki bitkilerle doldurdum. 40 kiloluk bir yük ile tüm gün pedal çevirdim ve hiç sorun yaşamadım.
websitesi: www.nihola.com
Fiyat: 2500 Euro
Christiania Bikes
O da bir Danimarkalı, hatta Kopenhag’lı. Kopenhag’ın göbeğinde, bağımsızlığını ilan ettikten sonra bir otomobilsiz mahalle olduğunu açıklayan Christiania’da doğru. Anneler çocuklarını okula götürmek için kullanıyorlardı ve şimdi tüm dünyanın tanıdığı bir marka. Çok basit ve çok pratik bir bisiklet.
websitesi:www.christianiabikes.com/en/
Fiyat: 1800 Euro
BioMega Cargo
Bisiklet kullanımının en yaygın olduğu ülke Danimarka’dan bir cargo bike modeli daha. Biomega, hem hızlı hem de şık.
websitesi: www.biomega.com
Fiyat: 2500 Euro
Riese Müller
O çok yakışıklı bir Alman. Pedal destekli bir cargo bike ile herşeyi yapabilirsiniz. Biz yaptık; ev eşyası taşıdık, ofisi bir yerden başka bir yere taşıdık, bir keresinde de eşim beni şehrin bir ucundan diğer ucuna taşıdı. E-Cargo Bike, şehirdeki taşımacılık hizmetleri için süper bir alternatif.
websitesi: www.r-m.de
Fiyat: 4200 Euro
REcycle Cargo Bike
Modena şehrinde iki arkadaş küçük bir atölyede eski MTB bisikletleri kendi tasarladıkları aksesuarlarla cargo bike’a dönüştürüyorlar. Hem geri dönüşüm yapıyorlar hem de %100 el emeği bu bisikletler ortaya çıkıyor. Haziran ayında Reggio Emilia şehrinde organize ettiğim Bike Party‘ye bu bisikletle katıldım. Çok rahat, çok güvenli ve çok güzel.
Websitesi: www.officinerecycle.com
Fiyat: 1400 Euro
Babboe Bike
Hollandalı anneler çocuklarını güvenli bir şekilde okula götürmek için ekonomik bir bisiklet arayışına girer ve mühendislerle bir masaya oturup isteklerini söylerler. 2007 yılında doğan Babboe Cargo’nun geniş kasasında 4 çocuk rahatlıkla taşınabiliyor. Babboe, Manisa’da bulunan Accell Bisiklet fabrikasında üretiliyor ve Hollanda’ya ihraç ediliyor. Türkiye’de henüz satışı yok, ancak en son İzmir seyahatimde fabrika beni kırmadı ve denemem için bir tanesini ödünç verdi. Ben de kızları alıp kahve içmeye götürdüm.
Websitesi: www.babboecargobike.com
Fiyat: 2200 Euro
Velolab
180 kilo taşıma kapasitesi olan bu bisikletin kadrosu Atina’da üretiliyor, montajı ise Almanya’da yapılıyor. Çocuk değil de yük taşımak için özellikle de bisiklet kuryeler düşünülerek üretilmiş.
websitesi: www.velo-lab.de/
Fiyat: 2700 Euro
Satın almadan önce bu bisikletleri denemek isterseniz sevgili komşum Antonella’nın cargo bike shop’u Fridabike‘a gidebilir, önce kiralayıp deneyebilir ve sonra satın alabilirsiniz.
Çocuğunuz küçükse ve bisiklet için taşıma aparatı arıyorsanız o zaman bu yazıma da göz atabilirsiniz.
Bende tam kızım ile birlikte bisiklet turu yapabilir miyim diye bakınıyordum ki…. Sitenize ulaştım. İlham verici bilgiler ve fotolar var. Buradan yola çıkarak ihtiyacımı bulabilirim sanırım. Teşekkürler.