Skip to main content
Gezi Yazıları

Güney Fransa Bisiklet Turu

By 15/08/2009Aralık 25th, 2018No Comments

Fransa bisiklet turu yapmak için çok güzel bir ülke.Yaz tatilimizi Fransa’da geçirmeye karar verdik.Ventimiglia’dan başlamak üzere Monte Carlo üzerinden Cannes’a, daha sonra kuzeye Grasse ve Canyon du Verdon, tekrar Akdeniz’e inerek Camargue, Andorra’nın dağlarını aşarak Barcelona.

Fransa Bisiklet Turu

Cannes

Yolculuğumuzun ilk etabına 1 Ağustos’ta Ventimiglia’dan başladık. Haftalarca heyecanla beklediğimiz bisiklet turumuza sonunda başlayabilmiştik. Bakalım bu gezimizde bizi nasıl maceralar bekliyor diyerek Italya sınırından Fransa’ya deniz seviyesindan biraz yükselerek geçtik. Fransa’da bizi karşılayan ilk şehir Menton, geride bıraktığımız italyan kentlerinden farklı değildi. Hava bulutlu olduğu için Menton’da fotoğraf çekmek için bile oyalanmadan yolumuza devam ettik.

Monte Carlo’ya vardığımızda hava hala bulutluydu. Öğle yemeğimizi dünyanın en ünlü casinosunun karşısındaki parktaki banklarda yedik. Etraftaki turistlerin caddelerde park halindeki lüks arabaları heyecanla fotoğraflamalarını gülerek izledik.

Fransa Bisiklet Rotaları

Saint Jein Cap Ferrat yarımadasının tamamını turladıktan sonra Nice’e vardık. Nice Akdeniz’de en çok sevdiğim şehirlerin başında geliyor. Büyük ama küçük bir şehir oluşu, yabancı ve yerli öğrencilerin varlığı,iklimin yumuşaklığı ve de fransız zevkiyle boyanmış binaları şehri çok keyifli bir hale getiriyor. Uzun yıllar italyan egemenliğinde kalan bu şehirin heryerinde sanat var: resim, müzik, mirari. İlk kez on yıl önce Nice’i gördüğümde henüz öğrenciydim, ve aklıma bu şehirde master yapmayı kafama koymuştum. Master yapamadım Nice’de, ancak belki bir gün bu şehirde yaşarım.

Fransa Bisiklet Rotaları

Antibes’i de geride bıraktıktan sonra Cannes’a yaklaştığımızda Palm beach de akşam güneşinin son ışıklarında deniz girdik. Cannes’in şatafatını trafiğini ve karmaşını aşıp dağların yamacındaki campinge ulaşıyoruz. Camping Parc Bellevue, Cannes’ın aksine sakin ve mütevazi. Yaşlı çınar ağaçlarının altındaki çadır yerimizi çok beğeniyoruz.

Grasse

Fransa Bisiklet Turu

Akdeniz’e bir süreliğine veda edip kuzeye yani dağlara doğru pedal çevirerek başlıyoruz turumuzun ikinci etabına. Biliyoruz ki önümüzdeki iki gün boyunca sadece yokuş tırmanacağız, düzenli molalar veriyoruz.

Parfümün başkenti, Patrick Süsskind’in parfüm isimli romanı ile de iyice üne kavuşmuş olan Grasse’a öğle saatlerinde varıyoruz. Şehir otuz adet parfüm fabrikası ile kendini dünya tanınıtmış.

Grasse’ın ardından yolda içinden geçtiğimiz köyler öylesine sakin ve barış dolularki…Cot’e Azur’un kalabalığından öylesine uzak. Saint Cezaire sur Siagne’de bit pazarına uğramadan geçemiyoruz. Yağlı boya resimlere hayranlıkla bakıyoruz.

Fransa Bisiklet Rotaları

Havanın kararmasına az bir sure kalması ve bizim açlık ve yorgunluktan pedal çevirecek halimizin kalmamasından dolayı çadırımızı kuracabileceğimiz uygun bir alan bulur bulmaz gecelemeye karar veriyoruz.

Fransa Bisiklet Rotaları

Canyon du Verdon- Aiguines

1000 metre rakıma ulaştık. Artık hava serin. Yavaş yavaş yükselmeye devam ediyoruz. Bizim için en kestirme yolun dağ yolu olduğuna karar verip askeri alana girme tehlikesini de göze alarak yolumuza devam ediyoruz. Askeri bölgede (col de la glaciere 1069m) sadece toprak yollar var. Yirmi kilometrelik yolu aşmak için tüm sabah çabalıyoruz.

Pont d’artuby’ye vardığımızda Avrupa’nın e büyük kanyonlarından biri olan muhteşem 21 kilometre uzunluğundaki 700 metre derinliğindeki Canyon du Verdon’u hayran hayran fotoğraflamak için yarışıyoruz. Kanyon’nundaki gölün ismi Lac de sainte croix. Bu göle bakan camping gerşekten çok güzel. Aiuguines ise karakteristik bir fransız köyü.

Aix en Provence

Küçük yollarda ormanların içinden geçerek hedefimize ulaştık. Aix en Provance renkleriyle, sokaklarıyla, restoran ve cafeleriyle cézanne’ın ayak izlerini (parcours paul cézanne) taşıyan gerçekten çok güzel bir şehir.

Yavaş şehrin sokaklarında gezerken, konservatuar öğrencilerinin sokakta icra ettikleri aryalara kulak vererek karşınıza çıkan bir tarihin, klasik kafelerin, çesmelerin ve parkların tadını çıkarabilirsiniz.

Şehire çok yakın iki tane camping var. Çok uygun fiyata konaklayanabiliyor.

Camargue– Plage de Piemanson (Salin de Giraud )

Fransa Bisiklet Rotaları
Nehri feribotla geçtikten sonra (bisiklet ücretsiz) çevredeki camp yerleri ile ilgili bilgi almak için Salin de Giraud’un Tourist Info’suna giriyoruz. Artık turist danışma bürolarında ingilizce bilmeyen danışmanlara alıştık. Çok tepki göstermeden hemen bilgi almak için sorularımızı soruyoruz. Bu çevrede camping bulunmadığını ancak 12 km güneye doğru gitmemizi ve Piemanson plajında deniz kıyısında çadırımızı kurmamızı söylüyor. İçme suyunu yanımızda götürmemiz gerektiğini de ekliyor.

Biz baya şaşkın olarak, su şişelerimizi köydeki çeşmelerden doldurup plaja doğru pedal çeviriyoruz.

Plaja varmadan önce sıra sıra dizilmiş karavanları fark ediyoruz.onlarca…

Ertesi gün Fransa’nın en ünlü milli parkında bisikletimizle tur atıyoruz. Güneydoğu Fransa’da Rhone Nehri deltası bulunan. Nehir Rhone’nun iki kolu arasında bulunuyor Camargue. Avrupa’nın en eşsiz manzaralarıdan biri. Akdeniz de flamingoların en büyük kolonisini bu bölgede bulabilirsiniz. Ayrıca bölge yılda bir milyon ton tuz (Fleur de Sel) üzeriminin yapıldığı çok önemli bir tuz havzası. Camargue bölgesinden ayrılmadan önce Camargue’a özgü özgür beyaz atları fotoğraflıyoruz.
salina con ruspa

Akşam üstü güneşin en son ışıklarıyla papaların şehri olarak tarihe geçmiş, devasa surlarla çevrili Avignon’a vardığımızda şehir merkezine çok yakın olan Camping Bagatelle’ de kalıyoruz.

Avignon

Avignon’u rahatça gezmek, müzelere girmek ve bir de fotoğraf sergisine katılmak için bir gece daha kalmaya karar verdik. Sekiz gündür pedal çeviriyorduk ve bir günlük mola bize iyi gelecekti.

Avignon, Provence bölgesinde küçük bir ortaçağ şehri. Papa’nın sarayı ve her yaz yapılan tiyatro festivali ile dünyaca ünlü. 1309 ile 1403 yılları arasında yaşayan papaların sarayıyla (le Palais des Papes) başlıyoruz turumuza. Galerileri, dehlizleri, büyüklü küçüklü odaları, meydanları, papaların yatak odaları ve kilisesiyle görkemli bir saray. Ortaçağ havasını koruyan, surlara hapsedilmiş bu minik şehir insana gercekdışılık duygusu veriyor.

Fotoğraf sergisi Robert Doisneau, picasso nun fotoğraflarına hayran kaldık.

Carcassonne

Avignon’dan Carcassone birazcık vakit kazanabilmek için trenle seyahat etmeyi tercih ediyoruz. Bisikletler sadece regional seferler yapan trenlerle taşınabiliyor. 50bin civari nüfusuyla en büyük geçim kaynağı turizmdir, cité denilen eski kalesi başarıyla korunmus ve kaleicine yerleşmis dükkanların da bu bütünlüğü bozmasına izin verilmeyerek gelen turistlerde ortaçağ şatosunu geziyormus izlenimi yaratmaktadır.Tıka basa turistlerle dolu olan bu şehirde fazla oyalanmadan Pirene dağlarına doğru pedal çevirmeye başlıyoruz.

Andorra

2400 metredeki Port d’Envalira’ya ulaşmak için saatlerce süren tırmanış başlıyor. Muhteşem dağlardan oluşan manzaranin tanırı çıkararak zirveye ulaşıyoruz ve saha sonra kısa sürede Andora’nın başkenti Andorra la Vella’ya varıyoruz. Turizm ve bir vergi cenneti olan zengin bir ülke Andora. Başkent tertemiz, düzenli ve yapay..öğle yemeği yemek için verdğimiz kısa molanın ardından İspanya’ya doğru devam ediyoruz.

Fransa Bisiklet Rotaları

Barcelona

Milano’dan ayrıldıktan tam 11 gün sonra Barcelona’ya varıyoruz ve bu kültür etkinlikleri ve sanat alanlarında bir çok şey sunan bu şehri gezmek için üç gün kalıyor ardından uçakla eve dönüyoruz.

Pınar Pinzuti

Blogger. Aktivist. Filolog ve Pedagog. Bisikletin dünyayı değiştirebileceğine inanıyor. İnandığı şey için ise gece gündüz çalışmayı çok seviyor.

Yorum yaz