Skip to main content
BisikletizmBisikletli UlaşımGündem

Volvo Bisikletçileri Boyamak yerine Arabalarını Boyasın

By 08/04/2015Kasım 15th, 202210 Comments

Volvo, öldüren ürünler üretmektedir. Her yıl milyonlarca yaralanma ve ölümle sonuçlanan- küresel rakam 1,2 milyon- trafik kazalarının sorumlularından biridir. AB ülkelerinde ve ABD’de bu rakam her yıl 35.000’dir.

volvo

Geçtiğimiz günlerde “Life Paint – Hayat Boyası” adını verdikleri geceleri görünürlüğü artıran  sıvı bir sprey geliştirdiklerini duyurdular.

Sorumluluklarını ciddiye alan bir otomobil üreticisinin yapacağı ilk şey dünya çapındaki tüm müşterilerinden bu spreyi kullanmalarını istemek olmalıydı. Ama böyle olmadı.

Volvo, trafik kazalarındaki sorumluluğu yaya ve bisikletçilere yükledi. “Trafikte görünmüyorsunuz, alın ve kendinizi boyayın hayatınızı kurtarın” dedi!

volvo life paint

Monash Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre trafik kazalarına en çok karışan siyah renkli arabalar (gri renkler ikinci sırada) Life Paint kullanarak hayat kurtarabilir… Kamyonlar, otobüsler ve diğer tüm büyük araçlar.

Volvo, araçları boyamanın yanısıra bir adım ileri gidebilirsin ve araçlarına “sağlığa zararlı ve hatta ölümcül” oldukları ile ilgili bilgilendirmeler yapıştırabilirsin. Sigara gibi, kim kullanıyorsa, yaptığı şeyin bilincinde olmalı.

Hadi Volvo, gezegendeki tüm otomobillerin üstünü bu icat ettiğin sprey ile boyamakla başla işe. Toplum için, çocuklar için, gelecek için. Ölümlerin ve kazaların önüne geçelim.

Mikael Colville-Anderson‘un Volvo’ya cevabını okudunuz.

 

Cycle-Chic akımının ve Copenhaganize’ın fikir adamı Mikael Colville-Anderson’un change.org’da başlattığı imza kampanyasına sen de destek ver! Ben bedenimi ve kıyafetlerimi boyamak istemediğim için imzaladım.

 

Pınar Pinzuti

Blogger. Aktivist. Filolog ve Pedagog. Bisikletin dünyayı değiştirebileceğine inanıyor. İnandığı şey için ise gece gündüz çalışmayı çok seviyor.

10 Comments

  • neo dedi ki:

    Bu haberi sayfanızda paylaşmadan önce volvo’nun kendi araçlarında insanların güvenliği için,hayatta kalmaları için en son teknolojileri kullandığını araştırın öğrenin ondan sonra bu haberi yayınlayacakmısınız görelim..
    Volvo sadece araç içindeki yolcuların dışında caddelerde ve sokaklarda bulunan insanlar içinde son derece güvenli araçlar ve teknolojiler tasarlamaktadır
    Bazı rakip firmalar bu teknolojiden rahatsız oldukları için volvo’yu her fırsatta kötülemeye çalışacaklardır bunlarda onlardan biridir,volvo tüm dünyaca bilinen ve kendini ıspatlamış en sağlam ve en güvenli araçlar üretmektedir..
    Lütfen böyle mantıksız haberler bizlere sunmayın,bisikletlerin her tarafına reflektör takacağımıza ve üzerimize reflektif yelek giyeceğimize ki bisiklet sürenler için bunların hepsi extra ağırlık demek spreyi alırım her tarafa sıkarım gayet manıklı olan budur

    • bisikletim dedi ki:

      Bisiklet ve bisikletle ilgili haberlere blogumda yer vermeye devam edeceğim. Okuyup okumamak ise tamamıyla kendi tercihiniz.
      Bedeninizi ve kıyafetlerinizi yaz-kış spreyle boyamak istemeniz de kendi kişisel seçiminiz. Trafik kazalarında hayatını kaybeden yılda ortalama 1.2 milyon insanın yakınlarının ise otomobil üreticilerinden kazaları önleyici daha gerçekçi tedbirler almasını istemesini ise destekliyorum.

      • neo dedi ki:

        Trafik kazalarının en büyük sebebi dikkatsiz sürücülerdir,bu haberde volvo firmasına yüklenilmesi çok yanlıştır,volvo insan hayatını en çok düşünen firmadır hatta yayalar için kaputuna hava yastığı koyan tek araç markasıdır ve bunun gibi insan hayatını tehlikeye atmayan bir sürü teknolojilerle donatılmış araçları vardır..
        volvo’yu bisikletlileri düşünüp böyle bir buluş yaptığı için kutlamak yerine mantıksız şekilde araç renklerinden bahsedilmiş,gece karanlıkta beyaz arabayıda göremezsiniz uzaktan sadece stop lambalarını görebilirsiniz,üstelik gündüz en fark edilen renkte siyahtır,hatta gündüz feneri olarak adlandırılır.
        sonuç ne peki?en başta yazmış olduğum dikkatsiz sürücüler kaza sebeplerine yol açar,bu dikkatsiz sürücülerin bisiklet sürenleri farkedebilmesi içinde böyle bir sprey geliştirmiştir volvo firması
        teşekkürler,saygılar….

  • bike dedi ki:

    meyve veren ağaç taşlanır cümlesine uyan bir haber ile karşı karşıyayım biraz daha objektif bakabilirsek daha iyi olacak otomobil firmaları arasındaki güvenlik ve insana verdiği değer konusunda titiz çalışmaları sayesinde tarihinden bugüne kadar ( ilgi alanına girmeyen araştırabilir ) öncü firma olan dikkatinizi çekerim FİRMALARDAN BİRİSİ yazmıyorum !! VOLVO tamda sloganına uygun şekilde for life bir şeyler düşünmüş ve faaliyete geçirmiş hiçte olmayabilirdi ayrıca diğer firmalar neden yapmadı acaba araç renkleri nasıl spreyle boyanır bir düşünün siyah renk neden araç satılmasın alınmasın anlamış değilim tabiki kesinlikle tedbirler alınsın birşeyler yapılsın bisiklet inde trafikte yeri hakkı var ancak haber direk sıkıntılı olmuş yani volvo bulduğu teknoloji ile kendine dezavantaj çıkabileceğini düşünmemiştir herhalde yazık olmuş burdan şunu mu çıkarmak gerekiyor yeni birşeyler bulurken birazdaha düşün ama volvo nun tarihini birazdaha araştırırsak daha iyi olur düşüncesindeyim

    teşekkürler..

    • bisikletim dedi ki:

      Merhaba Bike,
      otomobil üreticileri ilgi alanım değil. Bisikleti ulaşım aracı olarak kullanıyorum. Bisiketin kullanımının yaygınlaşması ve toplu taşıma sistemlerine entegrasyonu konusunda yıllardır bu blog’da yazı yazıyorum. Volvo’ya tepkisini dile getiren Mikael Colville-Anderson’un imza kampanyasına blog’umda yer vermek konusunda kendimi özgür hissediyorum. Colville-Anderson, dünya çapında kabul görmüş, bisiklet kültürünün yaygınlaşması konusunda çok büyük ve verimli projeleri hayata geçirmiş bir kişi. Kendisiyle VeloCity konferansında tanışmıştım ve 1.2 milyon kişinin otomobillerin sebep olduğu kazalarda ölmesine dikkat çekerek, otomobil üreticilerini daha etkin “fikir”ler üretmeye davet etmesini de destekliyorum. Bir üniversitenin yaptığı araştırmaya da değnerek siyah arabaların daha çok kaza yaptığına değiniyor ve siyah arabalara görünürlülük verin diyor.

  • Sarper Salt dedi ki:

    Merhaba
    Yazınızı birçoğunda olduğu gibi ilgiyle okudum, fakat bu yazının pek de mantık çerçevesinde olduğunu söyleyemeyeceğim.. Nedenine gelirsek; yukarıda ki yorumda da bahsedildiği gibi Volvo, güvenlik alanında dünyanın öncü markalarındandır (mesela yaya güvenliği için motor kaputundan patlayan hava yastığının prototipini geliştiren ilk otomobil üreticisi) ve tamamen insan odaklı bir anlayışla otomobillerini üretmektedir.. (Volvo sempatizanı değilim bi Volvom yok hatta hayatımda bir Volvoya dahi binmişliği bile yok).. Bir diğer neden; ”Volvo kendi arabalarını boyasın” yargısını desteklediğinizden dolayı asıl meseleyi kaçırdığınızı düşünüyorum.. Burada amaç ”FARK EDİLEBİLMEK” ve Volvo’nun fark edilebilme sorunu yaşadığını sanmıyorum (boyutlarından ve stop lambalarından ve farlarından dolayı), yani düşündüğünüzün aksine çok açık bir şekilde bisikletçilerin faydasına bir faaliyette bulunduğu içinde bu girişimi için bence teşekkür etmemiz gerekiyor.. Kimi lamba takar kimi fosforlu yelek giyer, kimi sprey sıkar.. Bu kişisel bir mesele fakat bu spreyde dahil hepsinin tek amacı yukarıda belirttiğim gibi gibi ”FARK EDİLEBİLMEK”.. Son olarak otomobil sürücülerinin bisikletçileri yok sayması (ki bu durum sinir bozucu olduğu gibi bizleri tehlikeye atıyor) gibi sizde otomobil sürücülerini yok saydığınızdan dolayı ciddi şekilde taraflı bir yazı olduğunu düşünüyorum.. Umarım bu tarz tepkilerinizi dile getirirken daha objektif ve ölçüp tartarak yayınlarsınız.. Paylaşım için teşekkürler.. Takipteyim..

    Sarper

  • mert deniz dedi ki:

    araçları beyaza boyayarak içerisindeki sürücülerin sizi görmesini sağlamayazsanız, gecenin karanlığında yeterli görünürlüğü sağlamadığınız taktirde arkadan gelen bir bisikletli olarak bende size çarpabilirim.

  • Mert Alpkoçak dedi ki:

    Blogunuzu yeni keşfettim, bugüne kadar kaçırdığım tüm hikayelerinizi keyifle okurken bu yazıda maalesef duraksadım. Yazıyı bir anlık sinir harbi sonrası Colville-Anderson’ destek verip paylaştığınızı düşündüm, çünkü benim bildiğim Volvo kesinlikle böyle bir marka değil..

    Hemen bir iki kısa bilgi paylaşayım.

    -Bugün tüm otomobillerin standart donanımında yer alan 3 noktalı emniyet kemeri, Volvo tarafından geliştirilmiş, patenti Volvo tarafından 1959 yılında alınmış ve tüm otomobil markalarının kullanımına Volvo tarafından ücretsiz sunulmuştur.
    -Çarpışma önleyici şehir içi otomatik fren sistemlerini, bisikletlileri de algılayabilecek şekilde güncelleyen/geliştiren ilk marka (daha sonra Subaru da kendi sistemini bu şekilde geliştirdi.) Volvo’dur! (2014)
    -Kısa vadeli hedeflerini “2020 yılında yeni bir Volvo otomobilin içerisinde hiç kimse ölmeyecek ya da ciddi şekilde yaralanmayacak” şeklinde dünyaya ilan edecek kadar da bu işe bağlılar.

    Günlük hayatta bisiklet kullanan, otomobil sürerken de bisikletlilere&motorlulara karşı ekstra duyarlı birisi olarak (çok sıkışık alanlarda rahat geçebilsinler diye elektrikli aynlarımı bile kapatırım..) benim de zaman zaman bisikletlileri fark edemediğim anlar oluyor. Bu durum sadece benim anlık dikkatsizliğimden ötürü değil, bisikletlilerin düşük hızlardaki görece atak yapıları yüzünden ortaya çıkıyor. Trafikteki diğer unsurlara göre küçük olmaları da bazı durumlarda geç fark edilmelerini sağlayan etkenlerden birisi..

    Adamlar kendi otomobillerinin dışına taşarak ve bisikletlilerin güvenliği adına tek bir çalışma yapan otomobil markası yokken, yayalar ve bisikletliler için güvenlik çalışmaları yapmışlar. Fena mı? Benzer düşünceyle, normal stop lambası yerine yanıp sönen stop lambalarının üreticilerine karşı da bir change.org kampanyası başlatsak yeridir…

    Sözün özü, güvenliğin g’sini otomobillerine entegre edememiş/etmeyi yeterince önemli görmeyen markalar varken güvenlik konusunda herkese öncü olan bir otomobil markasına yapılan bu tutumu son derece yersiz buldum.

    Hala tam olarak ikna olmadığınızı düşünüyorsanız, lütfen Volvo ile ilgili aşağıda paylaştığım blog yazıma zamanınız olunca bi’ göz atın.

    bit.ly/AkselerasyonVolvoSezgisel

    Sevgilerimle

  • caser dedi ki:

    Volvo’nun marka değeri ve yaptıklarıyla başlamak spreyi ne şekilde destekliyor anlamıyorum. Ben de otomotivde çalışıyorum desem burada yazdıklarımı daha çok destekliyor olmam. Volvoya saygılar sunmakla birlikte kimsenin uzay teknolojisinde olmadığını belirtelim.
    Reflektörler zaten yol kenarlarında var çevreyollarında. Sebebi arçların (gece için) yüksek hızlarda seyretse de gittiği yeri görebilmesi. Fakat yola çıkan bir köpeğin üzerinde reflektör olmayınca çarpılıyor. Bu mantıkla spreyin yaygınlaştığı bir dünyada spreysiz kalanların vay haline.
    Araçlar kullancılarının dikkatine ve görme kapasitesine uygun hızlarda gitmelidir. Burada kurallar her iki taraf için de çizilmiştir. “Göremiyorum” mazaret değildir. Ülkemizde birçok bisikletçi “göremeyenlerden” korktuğu için gündüzleri bile sokağa çıkamıyor. Önünüze canlı/cansız herhangi bir şeyin çıkma ihtimali varsa yavaş seyrediniz.

    • bisikletim dedi ki:

      Merhaba Caser,
      yazdıkların konusunda çok haklısın; doğru bir noktaya değniyorsun: “Bu mantıkla spreyin yaygınlaştığı bir dünyada spreysiz kalanların vay haline”. Aynı reflektörlü yelek kullanma zorunluğunun “reflektörsüz bisiklet kullanıcılarını” suçlu duruma düşürmesi gibi. Yarın İstanbul’da bisikletli boğaz köprüsü geçisi var. Bisikletliler Derneği, kask takmak zorunlu, takmayan katılamaz diyor. Trafiğin bisikletliler için kapatıldığı bir parkurda kaskı olmayanlar bisiklete binemez olarak anlıyorum. Ben ve benim gibi şehirde bisikletle ulaşımını sağlayanlar, bu etkinlikten men edildiler.
      Trafik kazaları konusunda çözüm dediğin kadar basit: yavaş git, kontrol sende olsun!

Yorum yaz