Evden uzak bir ülkede bisikletle seyahatin en sıkıcı ve zor yanı bisikleti o ülkeye götürmek.
Çünkü o uzak ülkeye genellikle uçakla gidiliyor. Bisikletle uçak yolcuğu ise çoğu zaman bir kabustan farksız.
Bu işin püf noktalarını biz deneyerek ve yanılarak öğrendik ama umarım bu yazım bisikletseverlerin işini biraz kolaylaştıracaktır. Gitmek istediğiniz ülke için uçak biletinizi alırken (online veya agente aracılığı ile) bisiklet için rezervasyon yaptırılmalı. EASYJET, RYANAIR veya AIRBERLIN gibi low cost uçuşlar düzenleyen şirketlerin internet sitesinde böyle bir seçenek mevcut. TÜRK HAVA YOLLARI, LUFTHANSA, IBERIA, PEGASUS, SUNEXPRESS, gibi şirketlerin ise çağrı merkezlerini arayarak bisiklet rezervasyonunun yapılması gerekmekte.
Bisiklet için gidiş ve dönüşte ayrı ayrı ücret ödenmekte. Bu ücretler firmadan firmaya değişiklik gösteriyor. Bazı firmalar 25 euro talep ederken bazıları 75 euro talep etmekte. Sabit bir ücret yok. Bu ücreti havaalanına geldiğinizde check in sırasında ödüyorsunuz.
Ancak havaalanına gelmeden önce bir iki önemli konu var halletmeniz gereken. Her havayolunun bisikletleri taşımak için ayrı bir yürütmeliği var. Maalesef uluslararası geçerliliği olan yazılı bir düzenleme yok. Bu yüzden kişilerin anlayışına ve iyi niyetine bırakılmış bir çok unsur. Bisikletler uçağa alınmadan önce lastiklerden havanın alınmış, pedalların çıkarılmış, gidonun kadroya paralel hale getirilmiş olması gerekiyor. Bazı şirketler bisikleti karton kutuda, bazıları bisiklet çantasında, bazıları ise olduğu gibi almayı kabul ediyor. Havayolu şirketinin bisikleti nasıl uçağa aldığını anlamak o kadar da kolay değil.
7 yıl önce Milano’dan Barcelona‘ya kadar bisiklet ile gittik e Barcelona’dan eve uçakla döneceğiz. Easyjet’te gerekli rezervasyonu yaptık, ödemeleri hallettik. Çağrı merkezini arayıp bisikleti nasıl paketlememizi istediklerini sorduk. Bezden yapılmış bisiklet çantasına koyulması gerektiğini söylediler. Böyle bir çantamız olmadığı için gittik Decathlon’dan bez bisiklet çantaları aldık. Ertesi gün havaalanına geldik. Söylendiği gibi bisikletleri check in’e getirdik. Ancak orada çalışan personel bisikleti çantada değil ancak karton kutuda kabul ettiklerini söyledi. Bisiklet kutuları (Bike Box) her havaalanında satılan birşey değil. Eğer şanslıysanız KLM veya AIR FRANCE bazen bulunduruyor. Biz şanslı değildik. Bisikletlerin uçağa alınmasına izin verilmedi ve biz personelle tartışırken uçak bizi almadan havalandı, gitti.
2010 yılında Türk Hava Yolları ile Ürdün‘e uçmak üzere biletlerimizi aldık ve bisikletlerimiz için rezervasyon yaptırdık. Uçuş gününden önce çağrı merkezini arayıp bisikletlerin nasıl paketlenmesi gerektiği konusunda bilgi almak istediğimi söyledim. Bisikletlerin paketlenmesine gerek olmadığını söylediler. Ben işi şansa bırakmamak için bu sefer aradan bir gün geçmesini bekledim ve tekrar çağrı merkezini aradım. Bu sefer farklı bir kişiye sorumu yönelttim ve aynı cevabı aldım. Bisikletleri olduğu gibi verebileceğimize ikna oldum. Uçuş günü erkenden havaalanına geldik (uçuş saatinden 3 saat önce gelmekte fayda var,karşınıza nasıl engeller çıkacağı hiç belli olmuyor) ve bisikletleri check in’e götürdük. Bisikletleri bu şekilde alamayacaklarını, karton kutuya koymamız gerektiğini söylendi. Tartışma, sinir harbi, panik, göz yaşı derken uçağın kalkmasına 5 dakika kala girişimize izin verildi. Bunun gibi bir kaç kez daha buna benzer olay yaşayınca artık hiç sormakla uğraşmıyoruz ve bisikletleri karton kutu içinde havaalanına götürüyoruz. Bu kutuları ücretsiz olarak mahallemizdeki bir bisiklet mağazasından temin ediyoruz. Bisiklet turu bittiğinde dönüş yolculuğu için yine eğer varsa bir bisiklet dükkanına gidip eski karton istiyoruz. Eğer böyle bir imkan yoksa ve havaalanında bisiklet kartonu temin eden bir havayolu şirketi bulursanız ücreti 20 euro.
Bisikletler şu ana kadar yaptıkları tüm yolculuklarda hasar gördüler. Selenin derisi yırtıldı, bisiklet çizildi, hatta bir seferinde lastiği patladı… En trajı komik olayı ise Fas turunda yaşandık. Üç haftalık bisiklet turu için Agadir’de biz ve bisiklet çantaları uçaktan indik, bisikletler inmediler. Bisikletler gelesiye kadar tam üç gün boyunca küçüklü büyüklü 11 bisiklet çantası ile Fas sokaklarında gezdik.
Bakalım sizi nasıl sürprizler bekliyor.
Sevgili Pınar,
İlginç ve komik olan şey havacılığın bütün kurallarının IATA tarafından düzenlendiği halde bu konuda doğru düzgün bir uygulama yapılmaması. En iyisi karton kutu da olsa o bile yeterli olmayabiliyor. Hele ki uçuşlara bisikleti nasıl hazırlayıp paketleyeceğiniz konusunda deneyim azsa hasar artabiliyor.
Ancak zaman içindeki deneyimim; bisikletleri en uygun ve en hasarsız şartlarda THY taşıyor. EasyJet sabıkalı; bir ara bisikleti yasaklamayı düşünüyorlardı. Kırdıkları birkaç bisiklet hikayesi var etrafımda. AirFrance çok pahalı taşıyor. Lufthansa bisiklet konusunda deneyimli. Iberia da aynı şekilde.
bunların hepsi olmasın istiyorum bu seyahatinizde, her şey gönlünüzce ve dilediğinizce geçsin.. yeni yerler, güzel insanlar sizleri bekliyor :)))) takipteyiz 😀
Hep merak ettiğim bir konuydu bu. Her yolculuk yapana soruyordum ama herkesten değişik bilgiler geliyordu. Senin yazdıklarınla hiç bir şey netleşmedi ama en azından ne ile karşılaşacağımızı anladık, teşekkürler.
PEKİ ARKADAŞLAR BU ŞEHİRLER ARASI UÇUŞLARDA GEÇERLİ Mİ YANİ TÜRKİYE İÇİ BİLEN VARSA DÖNÜŞ YAPARSA SEVİNİRİM
Türkiye’de iç hat uçuşlarında aynı kurallar geçerli. Havayollarının ortak kabul etmiş olduğu tek bir kural ve düzenleme yok ne yazıkki. Firmalar websiteleri üzerinde bisikletin nasıl taşınması ile ilgili bilgiyi ve ücretlendirmeyi paylaşıyorlar.
Benim Sizlere farklı bir sorum olacaktı. Örneğin, mesai sorununu nasıl aşıyorsunuz? İş yerinizden bu kadar uzun süreli bir izini nasıl alıyorsunuz?
Ayrıca, böyle bir blog açıp tecrübelerinizi paylaştığınız için ne kadar teşekkür etsem az. Bisiklet meraklısı biri olarak bir çok sorunun cevabını buluyorum.
Merhaba Serdar, 2006 yılından beri mesai dışındaki tüm zamanımı bisiklet üstünde geçiriyorum. Zaman yaratıyorum diyelim 🙂 İlk yıllarda beyaz yakalı plaza insanı olarak sadece yılda 2 kez 2’şer hafta izin kullanıp uzak ülkelerde pedal çeviriyordum. Son yıllarda ise firmalara dışardan destek verebileceğim (outsource) bir görev üstlendim. Hem geziyorum hem de çalışıyorum. Haftasonu yaşadığım şehre yakın yerlerde, izinlerde ise yabancı ülkelerde gezmeye devam. Blog’da işine yarar yazılar bulmana çok sevindim. selamlarımla, Pınar
Bu olaydan muzdarip birisi olarak faydası olur diyerek bir video hazırladım taşıma sırasında bisikleti nasıl hazırlamak gerektiğiyle. Ben genelde Avrupa içinde taşıyorum bisikleti:
https://www.youtube.com/watch?v=PgQGJlTUqfw
Bu da benim tecrübem 🙂 Mutlu sonla bitti 🙂
http://bisikletasiklari.com/yurt-disinda-bisiklet-ve-ucakla-bisiklet-tasimak/