Bisikletli Yaşamın İpuçları:
İş, aile, arkadaşlar ve diğer sorumlulukların yoğun baskısından dolayı, her gün seleye oturacak zamanı bulmak birçok insan için çok zor olabilir. Boş zamanımızda ve spor amaçlı bisiklet kullanımı bir sürü faydayı beraberinde getirirken, her gün kolaylıkla bisiklete binmenizi sağlayacak farklı bir sürüş çeşidi de var. Ulaşım amaçlı bisiklet sürmek, her gün bisiklete binmeyi oldukça basit hale getiriyor. Ayrıca gündelik sürüş diğer her şeye daha fazla vakit ayırmanızı sağlıyor.
Bisiklete binmeyi spor, hobi ya da bir hafta sonu aktivitesinden çok, günlük rutininin düzenli bir parçası haline getirmek isteyen herkes için bir kaç önerim var.
Bisikletli Yaşam için Öneriler:
İşe Bisikletle Gidin
İşe bisiklet ile gidip gelmek, bisikleti yoğun bir iş haftasına dahil etmenin en kolay yollarından biridir. Trafiğe takılmamanızı ve yolda kafanızı boşaltmanızı sağlamasının yanı sıra, günlük egzersiz de yapmış olursunuz.
Dahası, düzenli egzersizin zihinsel işlevi arttırdığı, hafızayı güçlendirdiği ve tüm beyin performansını geliştirdiği defalarca kez kanıtlanmıştır. 2014’te 2500 bisikletçi ve 100 iş verenin katılımıyla yapılan bir anket, işe bisiklet ile gidip gelen çalışanların, daha fit ve atik oldukları ve daha az hastalık izni aldıkları için daha başarılı olduklarını belirtmektedir.
Okuyun: Trafikte güvenli sürüş için öneriler
Günlük İşlerinizi Bisiklet ile Yapın
Eğer işe bisiklet ile gitmek pek olası değilse, haftalık çalışma günleri süresince tekerlerinizi durdurmak zorunda değilsiniz. Evden başka sebepler için de çıkıyorsunuz, değil mi? Yiyecek almak ya da yakın çevredeki kısa geziler için bisikletinizi kullanmak sadece emisyon azalımı ve küçük işlerinize biraz egzersiz katmanın harika bir yolu olmasının yanı sıra aynı zamanda diğer ulaşım türlerine nazaran çok daha hızlı ve ekonomik.
Yiyeceklerinizi toplu taşıma araçlarında taşımaya ya da otomobiliniz için sürekli park yeri aramaya “elveda” diyebilirsiniz. Günlük işlerinizi bisikletle halletmek mahallede kolayca dolaşmanızı ve ne zaman isterseniz durmanızı sağlar. Park için sadece inip bisikleti kilitleyecek bir direk bulmanız yeterli. Bagajı olan standart bir bisikletle şaşırtıcı derecede büyük miktarlarda yük taşıyabilirsiniz. Ama çok daha ağır şeyler taşımanız gerekiyorsa, kargo bisikletleri ve sökülüp takılabilir römorklar taşıma gücünüzü arttırmaya yönelik harika seçeneklerdir. Eğer Hollandalılar kanepelerini bisikletle taşıyorsa, siz de muhtemelen bir haftalık yiyeceğinizi taşıyabilirsiniz.
Antrenman Kıyafetlerini Bırakın
Bisiklet sürmek için illa bir sporcu olmak ya da özel kıyafetlere sahip olma gibi gereklilikler bisiklet hakkında varılan yanlış kanılardandır. Köşedeki markete gitmek için tayt ve spor ayakkabı giymeniz gerekmediği gibi bisiklet sürmek için de bunları giymeniz gerekmiyor.
Sıradan, günlük kıyafetlerinizle bisiklete binmek kendinize bisiklet sürmenin sıradan, günlük bir aktivite olduğunu hatırlatmanın harika bir yoludur. Sadece güneşli bir günde parkta geziyorsanız, su kaybını önleyen tabletler kullanmanız, kilitli pedallar kullanmanız ya da likralı kıyafetler giymeniz gerekmiyor.
Günlük kıyafetlerle bisiklet sürmek ayrıca işleri ağırdan almanız gerektiğini hatırlatır. Hayat bir yarış değil, bu yüzden hız ölçerinizi açıp mahallede Fransa Turu yapmanıza gerek yok. Yavaşlayıp manzaranın tadını çıkarınca, bisiklete tümüyle farklı bir türde aşık olacaksınız. Bisiklet sürmek her gün yapmaya çalıştığınız bir şeyden çıkıp bir anda her gün yapmanız gereken bir şeye dönüşecek.
Yağmurdan Korkmayın
Ara sıra bisiklet sürenlerden duyduğumuz, neden bisikleti daha sık kullanmadıklarına yönelik en yaygın bahanelerden biri hava koşullarıdır. “Tüm yıl boyunca işe bisikletle gitmek istiyorum ama hava çok yağmurlu/ karlı/ sıcak/ rüzgarlı.” Herkesin bisiklete binmek istemediği mazur görülecek günler kesinlikle vardır. Sağanak yağmurlar, kar fırtınaları, sıcak hava dalgaları… Bisikleti evde bırakmanın daha mantıklı olduğu günler ya da sizin evde kalmanız gereken günler her zaman olacaktır.
Fakat yılın çoğu günlerinde bisiklet sürebilirsiniz. Kendimizi evlerimize, arabalarımıza ve ofislerimize hapsederek yıllarca iklime karşı dokunulmazmışız gibi davrandık. Fakat işin aslı şu ki hava hala orada, istesek de istemesek de görevini yerine getiriyor. O yüzden ondan saklanmak yerine, onu kucaklamayı öğrenme vaktimiz geldi.
Yağmur mu yağıyor? O zaman ıslanacaksın. Sıcak ve ılık mı? Terleme zamanı. Soğuk ve kar mı yağıyor? Kalın kıyafetler giy ve dışarı çık.
Sürüşünün her türlü havada güvenli ve rahat olduğundan emin olmanız için yapabileceğiniz birçok şey var. Ama aşmanız gereken ilk engel sadece o kararı vermenizdir.
Okuyun: Neden herkes bisiklete binmiyor?Nedeni Psikolojik mi?
Arkadaşlarınızı da yanınızda götürün
İşe giderken bisiklet sürmek ve günlük işlerinizi bisikletle halletmek sağlıklı, verimli ve bütçenize uygundur. Ama asıl ezber bozan şey ailenizle ya da arkadaşlarınızla bisiklet sürmektir. Bisikletin hayatınıza ne kadar çok neşe kattığını anlamanız için, arkadaşlarınızla birlikte şehirde dolaştığınız yavaş seyreden bir akşam ya da şehir dışına yapılan bisikletli bir hafta sonu macerası gibisi yoktur.
Çevrende bisiklet sürdüğün için tuhaf karşılanan biriysen, arkadaşlarını bisikletle tanıştırmak yavaş işleyen bir süreç olabilir. Ama yanında bir ya da iki arkadaşın varsa, ulaşım amacıyla bisiklet sürmek çok daha kolay bir hal alır. Bisiklet sürmek sosyal gruplarda dalgalanma etkisi yaratma eğilimindedir. Bir kişi bisikletle ilgilenir ve iki ya da üç kişiyi de katılmaları için ikna ederse, o üçlü de anında başka bir üç kişiyi ikna eder ve bir bakmışsınız bir bisiklet topluluğunuz var.
Bisiklet hobi olmanın ötesine geçip sosyal hayatınızın bütünleyici bir parçası haline geldiğinde, arkadaşlarınızla buluştuğunuz zaman ortaya çıkan “Oraya nasıl gideceğiz?” sorusu artık planlama sürecinin bir parçası olmaktan çıkıyor. Tabi ki oraya bisikletle gideceksiniz.
Okuyun: Arkadaşlarınızı Bisiklet Binmeye İkna Etme Yolları
Arabanızı Satın
Bunun herkesin yapabileceği bir şey olmadığını biliyorum. Ama birçok insan için, özellikle kalabalık şehirlerde yaşayan insanlar için, araba sahibi olmak düşündürüldüğümüz kadar gerekli değil. Haftada bir gün araba yolculuklarının birini bisikletle gerçekleştirmek, bisikletli bir hayat tarzı oluşturmak için harika bir başlangıç noktası. Ama arabayla kat ettiğin yolu azaltıp bisiklet ile kat ettiğin yolu arttırmanın şu ana kadar ki en kolay ve etkili yolu arabanızı doğrudan satmaktır. Artık araba sahibi olmadığınız zaman, gitmek istediğiniz her yere bisikletle gitmek çok basit, hatta düşünmeden yapılan bir eylem haline geliyor.
Normalde arabayla gideceğin uzun bir yolculuk bir anda güzel uzun bir bisiklet yolculuğu haline geliyor. Birkaç kasa bira ve bir sehpa almaya gitmek, tüm bu şeyleri bisikletle nasıl taşıyacağınızı çözmeniz gereken yaratıcı bir macera haline geliyor. Arkadaşlarınızı sizinle birlikte sürmek için ikna etmek çok daha kolay bir hal alıyor çünkü onları almak durumunda kalmazsınız. Arabasız olmak, ilk başlarda alışma gerektirse de, vücudunuz ve bir bisikletle neler yapabileceğinizi keşfetmenizi ve bu sürecin ne kadar tatmin edici olduğunu keşfetmenizi sağlıyor.
Bonus!!! Yakıttan ve sigortadan tasarruf ettiğiniz onca para (arabanın satışında elinize geçen paradan bahsetmiyorum) güzel, tatlı bir bisiklet ve bazı aksesuarları, hatta bir kargo bisikleti ya da eğer ihtiyacınız varsa bir elektrikli bisikleti bile karşılar.
Pınar hanım,
Arabanızı satın demişsiniz ben dahada öte gittim arabamı bir arkadaşıma bedelsiz hediye ettim.O kadar memnunumki çalıştığım sürede işime bisikletimle gittim. Evim ile işimin arası 10km idi.Gidiş geliş 20 km,birde ben çevreye dolaşıp uğradığım yerler oluyor 25 ila 30 km yol yapıyorum.Sabah kahvaltımı yapıp bisiklet ile işe gitmek tarifsiz bir haz.İş yerime gelince sporumu yapmış oluyorum.Beynim dinlenmiş oluyor.Zira akşam üzeri değişik değişik yerlerden gidiyorum,her yere uğruyorum alış verişimi ziyaretlerimi yapıyorum.Antalya artık kalabalık bir kent oldu,araba kullanmak zor bisiklet inadına kolay.Ama,tehlike yok değil.Onun içinde eğitim şart.
İstanbula çocuklarımın yanına gittik.Biliyorsun onlarında bisikletleri var.Elifin bisikletini çıkardım,her gün bir yerlere gittim. Dönerkende metrobus yada tranvaya bindim. Benden parada almadılar. Örneğin çok kolayca Bakırköyden Sirkeciye bisiklet işe gidiliyor. Harika bir gezi idi benim için.Yİne Bahçel,evlerde,Bakırköy, Florya,Küçükçekmeceye gittim.Yine yollarda pek sıkıntı yaşamadım.Yeterki istemeliyiz…Şuna inandım,bir insanı bsiiklete kolay bindiremiyorsunuz ama binen insanıda seleden indiremiyorsunuz.Sizin yazılarınızı deneylerinizi elimden geldikçe okumaya takip etmeye çalışıyorum.Tam bir bisiklet aktivisti ve bisiklet gönüllüsüsünüz.Çok yararlı olduğunuzu biliyorum.Başarılı çalışmalarınızdan dolayı seni ve senin gibi çalışan arkadaşları kutluyorum.Başarılar.
Mustafa Bey, mesajınız beni çok mutlu etti. Bisiklet, benim günlük hayattaki tüm seçimlerimi (tüketim alışkanlıkları, beslenme, ulaşım vb) etkiledi. Bisiklete binmek imkansız değil, bir kere denemek yeterli. Size katılıyorum, bisiklete binmeye ikna etmek zor ama o seleden bir daha indirmek de zor. Herkesin bisikletle ve özgürlükle tanışması dileğimle, Pınar
Arabayi esime birakip oglanlarla bisikletlerimize donduk. Ise de bisikletle gitmek icin nemin biraz daha dusmesini beklemek durumundayim. Market ve pazar alisverislerine de bisikletlerle gidiyoruz. Ozellikle pazarda bisiklet koltugunda uyuyan kucuk oglumu gorenler gulumsuyor. Ilk gidisimde tereddut icindeydim. Insanlarin bisiklet icin yol vermeleri, tezgahi kapattigimiz halde gulumsemeye devam etmeleri, bizi daha da cesaretlendirdi. Sevgilerimle
Yaklaşık bir yıl önce 50 TL.’ye bagaj aldım, evdeki aynı iki sırt çantasının kayışlarını uygun şekilde kestim ve bir ayakkabı tamircisinde heybe olacak şekilde 5 TL.’ye diktirdim, böylece bisikletimle alışverişe gidebilecek hale geldim. Şu an canım sıkıldığında sanki acilen bir şey almam gerekiyormuş gibi yapıp atlıyorum bisikletime ve en az 10 Km. pedal basıp geliyorum. Ne var ki günümüzde bunu yapmayı isteyecek kaç kişi bulabilirsiniz? Adam 100 metre uzaktaki markete, eczaneye, berbere bile otomobili ile gitmeye alışmış, sanki doğarken otomobili ile doğmuş. Bir iş günü işlek bir cadde kenarında oturup geçen otomobillere bakın, neredeyse tamamında tek kişi görürsünüz ve çoğu 5-10 kilometre uzağa gitmektedir. Oysa 5-10 Km. bırakın bisikleti, sağlıklı birisi için yürüyerek bile gidilebilecek bir uzaklıktır. Ama kim otomobile binip kolayca gitmek varken bisiklete binmeyi ister? Üstelik bisiklete binmemek için o kadar çok bahane bulabilirsiniz ki; bisikletim yok, bisiklet yolu yok, bisiklet insanı terletiyor, bisikletle bu kadar yük taşınmaz vs. Bu durumu değiştirmek için ciddi bir çalışma gerekiyor. Yerel ve merkezi yönetimlerin buna yönelik uygulamalarda bulunmaları gerekiyor. Bir de otomobillerini bırakıp bisiklete bineceklerin zarar vereceği otomobil üreticileri, servisler, akaryakıt istasyonları gibi kurumları da göz ardı etmemek gerekiyor. Yani bisikletin günlük yaşama dahil olması durumunda ciddi maddi kayıplar yaşayacak bir kesim var ve bu kesim yerel ve merkezi yöneticiler üzerinde etki sahibi bir kesim. Üzülerek söylemek zorundayım ki Türkiye’de bisikletli yaşamın olması tam bir ütopya ve ben oldukça umutsuzum. İnşallah yanılıyorumdur.
Hergün Kartal- Kadikoy arasini bisikletimle gidip geliyorum.6 ayda 7 kg.verdim.Ondan otesi moralim yükseldi motivasyonum artti.Istanbul da her havada kar da bile bindim.Birgun hastalanmadim oysa,evde oturan arkadaslarim ayda bir kac kez grip nezle vs oldular.Saglik icin bisiklete binin.HER YONDEN COK FAYDALI
Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde büyüdüm, küçük-büyük bisikletsiz kimse yoktur, bugün 73 yaşında babam arabasını ayda yılda bir çalıştırır; bisikletle gezer. Küçükken kasabamıza gelenler “bu ne böyle Çin gibi, herkes bisikletli” derlerdi, anlamazdım. İstanbul ve diğer şehirlere gelince anladım ne demek istediklerini. Ne güzel siteymiş bu, memnun oldum.
Sevgili Alper merhaba, Şarköy konusunda anlattıklarına bakılırsa Ula’ya çok benziyor. Ne güzel. İstanbul, İzmir, Ankara, Muğla, Antalya ve diğer bir çok büyük şehirde zamanı değerli insanlar hızlı ve verimli ulaşım için bisikleti tercih etmeye başladılar. Belediye bu konuda ihtiyaç tespiti yapmakta zayıf ve yavaş… Ama yine de bir aydınlanma yaşandığı kesin. Yaşasın Bisiklet! selamlar, Pınar
Bende işim gereği motorsiklet sürüyorum yani kuryeyim işyerimde bisikletim duruyor fazla acil olmayan paketlerimi bisikletimle götürüyorum bu işten bende şirketimde memnun yakında bisiklet kurye olmassak şaşırmam ☺