İsviçre ‘de Arosa (1775 m) – Chur (500 m) arasındaki mesafe 30 kilometre dolayısıyla uzun bir iniş bizi bekliyor. Birşeyi itiraf etmek istiyorum: ben inişleri sevmiyorum! Bisikletim öylesine hızlı yol alıyor ki etrafımı yeterince inceleyecek, fark edecek ve sindirecek vakit bulamıyorum. 25 kilometre hızın üzerinde gitmek otomobille yol almaktan farksız benim için.

Chur

Chur merkez
Almanya-İtalya yolculuklarım sırasında otobandaki tabelalardaki isminden tanıdığım Chur şehrine varıyoruz. Tourist Info’dan bölgenin bisiklet yolları haritasını alıp yola devam ediyoruz. Bisiklet yolumuzdan bir çok farklı bisiklet rotasının geçtiğini görüyoruz: Eurovelo 15, ulusal Velo 2, yerel bir kaç tematik bisiklet rotası vb. Bisiklet rotaları işaretlendirmeler çok iyi yapılmış, hiç zorlanmadan rahatlıkla kent merkezinden çıkıp Ren Nehri’nin kıyısına ulaştık.

Chur – Disentis 62 km
2008 yılı Ağustos ayında kız arkadaşım ve ben beş günlük İsviçre turu yapmıştık ve Chur-Disentis parkuru etaplarımızdan birisiydi. Yıllar sonra aynı parkurda pedal çevirmek çok güzel.
An itibariyle iki dilde bilgi veren tabelaların dili tek bir dile düşüyor ve ben bu dilde hiç birşey anlamıyorum. Romanşça. 35bin kişini konuştuğu romanşçanın en çok konuşulduğu yerdeyiz. Tur başladığından beri ilk kez etrafımda konuşulanları anlamıyorum. Roma İmparatorluğu zamanında kullanılan Latince kökenli bir şive olduğu için Paolo duyduklarına en azından bir anlam verebiliyor. Yüzyıllar önce Romalılar bu bölgeye sefer düzenlemiş ve Alplerin en ulaşılmaz vadilerine kadar ilerlemiş ve burada bir süre kalmışlar. Askerler tarafından konuşıılan basit latince burada kullanılmaya başlamış ve dış dünya ile bağlantısı kopuk olan halk (kar yağışları nedeniyle aylarca isole bir hayat süren köyler) bu dili benimsemiş. Günümüzde ise çok az kişi tarafından bilinen bu dil bir zenginlik olarak görülmekte ve okullarda öğretilmekte. İsviçre, bu dilin unutulmaması için bir çok önlem almış.

Ren Nehri
Almanya’dan geçip Hollanda’da denize dökülen Ren Nehrinin kaynağına doğru irtifa kazanarak pedal çevirdik. Bazen asfalt bazen toprak parkur köylerin içinden geçiyor, ormanlara giriyor ama olabildiğince nehrin kenarından ayrılmamaya çalışıyor. Yolda karşılaştığımız bisikletlilerle selamlaşarak devam.

Eurovelo 15

organize turlar

yürüyüş ve bisiklet rotaları tabelaları
1300 metre irtifa kazandığımız 104 kilometrelik etabın sonunda Patricia ve Phillip tarafından işletilen Hotel Pazzola’ya vardığımızda çok yorgun hissediyorduk. ‘’Ev sahiplerimizin’’ yakın ilgisi ve şefkati ile kendimizi toparladık. Leziz bir akşam yemeğinin ardından henüz hava bile kararmadan uykuya daldık.
Ertesi gün yapacağımız günübirlik bisiklet turu rehberimiz ile buluşmak üzere Alpine Pearls turizm birliği tarafından bize verilen adrese gittik. Rehberimiz Gabi ile birlikte bisiklet seçimi yaparken e-MTB’ler dikkatimizi çekti ve denemek istediğimizi söyledik. Tur parkurunu şöyle rampası bol bir şekilde planladıktan sonra Gabi önce biz arkada önce Disentis’in daracık sokaklarında sonra da önce bir demir yolunun kenarında sonra bir dere kenarında ve en son bir rüzgarlı zirvede bulduk. Sürekli irtifa kazanıp kaybettiğimiz parkurda bacaklarımın yorulmaması bir mucize gibiydi. Sık sık bisikletle binme fırsatı olmayan arkadaşlarımı düşündüm. Antrenmana ihtiyaçları olmadan elektrikli bisiklet ile tatillerini doğanın içinde keyifli bir hale dönüştürebilirler.
Disentis, yılın neredeyse dokuz ayı karla kaplı ve tanınan bir kayak merkezi. Karın kalktığı zamanlarda ise tatilcilere alternatifler sunmak için bisiklet rotaları hazırlamışlar. Etrafta hiç düzlük olmadığı için kiralık bisikletler arasında e-bike bulmak da mümkün. GPS veya harita olmadan sadece kırmızı bisiklet logolarını izleyerek süper parkurlarda keyifli zaman geçirmek mümkün. Çiçekli balkonlu evlerin ve çayırlarda yayılmış ineklerin arasından geçip başlangıç noktamıza geri döndüğümüzde Gabi’ye teşekkür edip ayrılmadan önce bir de röportaj yapıyoruz.
Gabi hem bisiklet dükkanında çalışıyor hem de bölgenin bisiklet turizmini canlandırma konusunda bir çok projede yer alıyor: yeni parkurların oluşturulması, yolların işaretlenmesi ve bakımı vb.
Ertesi gün bizi uzun ve tırmanış dolu bir gün beklediği için dinlenip ertesi gün için enerji topladık. Ancak sabaha karşı başlayan sağanak yağış saat 10.00’da halen durmuş değildi. Baktığımız on küsür farklı hava durumu uygulaması önümüzdeki iki gün boyunca durmadan yağmur yağacağını söylüyordu. Karar verme anı. Bekliyor muyuz yoksa devam mı.

Hotel Pazzola, birinci kat sağ köşedeki bizim oda
‘use your brain take the train’ sloganı Alpine Pearls’e ait değil miydi.. Tren biletlerimizi aldıktan sonra günü keyifli bir anıya dönüştürmek üzere beldenin ünlü spa merkezine gittik. Dışardaki soğuk hava ve yağmura karşın biz havuz ve saunada birkaç saat geçirdik. Kırmızı vagonlu trenlerle dağların içinden kilometrelerce uzunluğundaki tünellerden geçmek eğlenceli olmasa da en azından hızlıydı.

use your brain take the train